Tekstil ve moda sektöründe sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin yanı sıra en çok öne çıkan başlıklar arasında vegan moda yer alıyor. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim krizi ile mücadele kapsamında sürdürülebilir bir dünya için artan farkındalık insanların tüketim alışkanlıklarını ve yaşam pratiklerini kökünden sorgulamaya itiyor. Bu ise insanı merkeze koyan (antroposentrik) bir bakış açısından uzaklaşarak tüm ekosistemi birbirine bağlı bir bütün olarak ele alan ekosantrizme doğru bütüncül bir yaklaşımı beraberinde getiriyor.
Bu doğrultuda, bir beslenme düzeninin ötesinde hayvanların yaşam hakkını ve özgürlüğünü savunarak bu hayat görüşünü yaşamındaki tüm tercihlerine yansıtan etik veganların sayısı gün geçtikçe artıyor. Hayvancılığın küresel iklim krizinde en büyük paya sahip sektörlerden biri olduğu da göz önüne alındığında, gıda ve kozmetikte olduğu gibi giyim sektöründe de tüketicilerin ve üreticilerin yarattığı yeni bir konsept ortaya çıkıyor: vegan moda.
Vegan moda nedir?
Vegan moda deri, yün, kürk ve ipek gibi hiçbir hayvansal lif içermeyen ve aynı zamanda üretim sürecinin hiçbir aşamasında hayvansal madde kullanılmayan giyimi ifade ediyor. Vegan moda ürünleri yalnızca hayvan hakları ve özgürlüğü nedeniyle değil, hayvancılığın çevresel etkisinin oldukça yüksek olması sebebiyle ‘sürdürülebilir’ bir seçenek olduğu için de tercih ediliyor. Ancak bu vegan modanın sürdürülebilir moda olduğu anlamına gelmiyor. Vegan moda %100 cruelty-free (zulümsüz) iken, sürdürülebilir moda temel olarak giyim ürünlerinin çevresel etkisini azaltmayı hedefliyor ve bu nedenle bunların içerisinde hayvansal maddeler bulunabiliyor.
Bu içerik sadece üyelere açıktır.
Vegan giyim ürünlerine talep artıyor
Grand View Research’ün analiz verilerine göre, 2019 yılında 396,3 milyar dolar değerinde olan küresel vegan kadın moda pazarının büyüklüğünün 2020’den 2027’ye kadar yıllık %13,6 oranında büyümesi bekleniyor. 2020 yılında 17,5 milyar dolar değerinde olan küresel lüks vegan erkek moda pazarının ise, 2021’den 2028’e kadar yıllık %10,9’luk büyüme ile genişleyeceği tahmin ediliyor. Yapılan bir diğer araştırmaya göre vegan ayakkabı pazarının ise 2022’de 42,18 milyar dolar olduğu tahmin edilirken, 2022’den 2030’a kadar yaklaşık %8,0’lik bir yıllık büyüme ile 2030 yılına kadar 76,30 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Infinium Global Research’ün yayınladığı bir rapora göre, vegan deri sektörünün 2025 yılına kadar 89,6 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. Amerika ile birlikte giyim sektöründe en büyük gelir rakamına sahip Çin’de tüketicilerin %90’ı yeni nesil, hayvansal olmayan deri ürünleri tercih ettiklerini söylüyor. Bu ise ilerleyen dönemde yükselen talep dolayısıyla ülkede hayvansal deriden uzaklaşılarak alternatif deri kullanımının ve buna yönelik yatırımların artabileceğine işaret ediyor.
Bağımsız düşünce kuruluşu RethinkX’in raporunda, 2030 yılına kadar ABD’deki inek sayısının %50 oranında düşeceği ve sığır yetiştiriciliği endüstrisinin neredeyse iflas edeceği belirtiliyor. Raporda, diğer tüm hayvancılık endüstrilerini de benzer bir sonun beklediği ve değer zinciri boyunca hayvan yetiştiricileri ve işletmeler için zincirleme etkilerin şiddetli olacağına dikkat çekiliyor.
Vogue Business’ta yer alan bir haberde ise, Edited verilerine göre 2019’da Birleşik Krallık ve ABD genelinde stoktaki ‘vegan’ ürünlerin, özellikle ayakkabı, aksesuar ve dış giyim kategorilerinde olmak üzere yıllık yüzde 258 artış gösterdiği belirtiliyor.
Dünyada ve Türkiye’de vegan moda
Sivil toplum kuruluşlarının, iklim aktivistlerinin, vegan aktivisterin ve hayvan hakları savunucularının eylemleri ve yarattıkları farkındalığın da etkisiyle üreticiler, markalar ve hatta ülkeler bu konuda önemli adımlar atıyor. İnsanın yanı sıra hayvanlar ve tüm çevrenin yararına olacak yeni bir moda anlayışı yaratmak isteyen tasarımcılar, üreticiler ve startup’ların sayısı da her geçen gün artıyor.
Vegan moda kapsamında dünyadan ve Türkiye’den öne çıkan bazı başlıklar:
- Son yıllarda Prada, Phillip, Chanel ve Burberry’nin de aralarında bulunduğu lüks markalar ve perakendeciler üretim ve satış katlarından gerçek hayvan kürklerini kaldırma kararı aldıklarını açıkladı. 2000 yılında Birleşik Krallık kürk çiftçiliğini yasaklayan ilk ülke olurken, bugün kürk çifçiliğini yasaklayan 20’den fazla ülke bulunuyor. California, hayvan kürkü üretimini ve satışını yasaklayan ilk ABD eyaleti olurken, Israil 2021 yılında kürk satışını yasaklayan ilk ülke oldu.
- Dünyanın ilk Vegan Moda Haftası Şubat 2019’da Los Angeles’da gerçekleşti.
- Stella McCartney Mart 2021’de mantar derisinden yapılan ilk giysiyi pazara sundu.
- Türkiye’nin köklü tekstil firmalarından İpeker Tekstil, 2017 yılında dünyanın vegan ve vejetaryen ürün ve hizmetleri etiketlemek için kullanılan ve uluslararası düzeyde kabul gören V-label onaylı ilk kumaş üreticisi oldu.
- Türkiye merkezli biyoteknoloji, tasarım ve sanata odaklanan multidisipliner bir malzeme bilimi şirketi olan Gozen Institute, Xylozen™ adlı vegan deri üretmeyi başardı.
Vegan olmayan moda ne kadar sürdürülebilir?
Yalnızca beslenme amaçlı değil, aynı zamanda deri gibi hayvansal maddeleri elde etmek için de yapılan hayvancılık, en kirletici sera gazlarından biri olan metan gazının yoğun salımına neden oluyor. 20 yıllık bir süre içinde, ısınma üzerinde karbondioksitten 80 kat daha güçlü olan metan, sanayi öncesi dönemden bu yana küresel ısınmanın ortalama yüzde 30’undan sorumlu. UNEP (United Nations Environment Programme) karbondioksit atmosferde yüz binlerce yıl kalırken metanın parçalanması sadece on yıl sürdüğü için metan emisyonlarının şimdi azaltılmasının kısa vadede önemli bir etkisi olacağına dikkat çekiyor.
Biyolojik Çeşitlilik ve Kolektif Moda Adaleti Merkezi’nin CIRCUMFAUNA Girişimi tarafından hazırlanan Shear Destruction (Kırparak Yok Etmek) başlıklı raporda yünün pamuğa oranla çevresel etkisinin 5 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) Sürdürülebilir Giyim Malzemeleri raporu ise, yalnızca deri endüstrisinin yıllık küresel etkisinin 130 metrik ton karbondioksit eşdeğeri (MT CO2e) olduğunu ortaya koyuyor. Bu sayı, yılda ortalama 30 milyon araçtan yayılan kirlilik miktarına denk geliyor.
Hayvansal malzemelere bitki bazlı alternatiflerin sayısı her geçen gün artıyor
Vegan moda için mevcutta kullanılan ipek, deri, yün gibi hayvansal maddelere alternatif olarak pek çok bitki bazlı seçenek bulunuyor ve gün geçtikçe bunların sayısı artıyor. Örneğin vegan üreticiler, hayvandan elde edilen yün yerine hindistancevizi liflerinden, kenevirden ve mantar enzimlerinden oluşan yünleri kullanabiliyor. Diğer seçenekler arasında ise Tencel, organik pamuk, bambu, kenevir, soya fasulyesi, keten ve geri dönüştürülmüş lifler yer alıyor. Deri için de; mantar, ananas, kaktüs, kahve çekirdekleri ve çimen gibi organik bitki bazlı kaynaklardan elde edilen vegan deriler öne çıkıyor. Vegan ipek olarak en çok tercih edilen malzemelerden birisi de üretmek için hiçbir toksin veya kimyasal gerektirmeyen lotus ipeği.
Greenwashing karşısında tüketiciler gün geçtikçe daha çok bilinçleniyor ve Microsoft Bing’in Etik Alışveriş deneyimi gibi uygulamalarla moda markalarının ve ürünlerinin ne kadar etik olduklarına dair bilgiye daha kolay ulaşabilir hale geliyor. Bu ise üreticileri bu konuda her geçen gün daha somut ve sağlam adımlar atmaya zorluyor. Hem ortaya konan veriler ve artan tüketici talepleri hem de vegan üretime yönelen firmaların, girişimlerin ve startup’ların artması da göz önüne alındığında, sürdürülebilir moda için Birleşmiş Milletler ile çalışmalar yürüten dünyaca ünlü moda tasarımcısı Stella McCartney’nin “Modanın ve gezegenimizin geleceği vegan” ifadesi mevcut tabloyu özetler nitelikte bulunuyor.