Kalite testi, izleme ve yönetimi için geliştirdiği çözümlerle dünyanın önde gelen üreticilerinden olan Uster Technologies, ‘Kaliteyi Düşün / Think Quality’ ilkesiyle endüstriye değer katıyor. 2020 yılının ilk yarısında küresel pazarların tümünü etkisi altını alan Covid-19 pandemi sürecinde firma, 70 yıllık deneyimin verdiği güçle sağlam bir duruş gösterdi. Bu dönemde Uster’in aldığı önlemler ve gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında Uster Technologies Pazarlama ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Sivakumar Narayanan ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Salgının etkilerini ocak ayı itibariyle Çinli meslektaşlarında görmeye başladıklarını açıklayan Sivakumar Narayanan, meslektaşlarının uyarıları ile erkenden önlem aldıklarını söyledi. Şubat ayı itibariyle evden çalışma gibi güvenlik önlemlerini uygulamaya koyduklarını belirten Narayanan; “Aynı zamanda operasyonların yönetimi ve günlük zorluklar için yönergeler belirledik. Çalışanlarımızı güvende tutmak için sıkı önlemler aldık, böylece tüm bu süre boyunca sipariş tamamlama faaliyetlerimize devam edebildik. Genel olarak, tüm operasyonlar etkin bir şekilde sürdürüldü” dedi.
Salgının sadece şirketlerin ve işletmelerin değil aynı zamanda insanların da hayatlarını alt üst ettiğine dikkati çeken Narayanan; “Organizasyonumuzun ve meslektaşlarımızın sorunlarla esneklik ve çeviklikle başa çıkabilmesinden gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.
2020 mali yılı zorluk ve bilinmezlik içeriyor
2019’un Uster açısından iyi bir yıl olduğunu belirten Sivakumar Narayanan, 1 Nisan 2020 tarihi itibariyle başlayan yeni mali yılın farklı bir zorluk seviyesinde olduğunu ve bilinmezlik içerdiğini söyledi. Narayanan genel olarak küresel ekonominin, bir bütün olarak da tekstil endüstrisi için zorluklar olduğunu savundu. Narayanan şunları söyledi; “Kriz durumunun ne kadar süreceğini ve sektörümüzü nasıl etkileyeceğini bilmediğimiz için, sadece değişen koşullara uyum sağlamamız gerekiyor. Kısa vadeli planları uygulamamız gerektiğini teorik olarak biliyorduk, şimdi pratikte uyguluyoruz.”
Geçmişte yıllık planlar oluşturduklarını açıklayan Narayanan, şimdi 3 aylık gibi kısa vadeli planlar üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. “Maliyetler konusunda son derece dikkatliyken, ilgi yeniliklerle ilerlemeye odaklandık” diyen Narayanan, bu zorlu dönemde iş ve genişleme hakkında konuşmak yerine müşterilere yardım etmeye öncelik verdiklerinin altını çizdi.
Narayanan değer yaratmak ve iletişimde kalmak için ziyaretlerin mümkün olmadığı koşullarda online eğitimlerin başka bir yol olarak öne çıktığını belirtti. Narayanan sözlerini şöyle sürdürdü; “Normal zamanlarda saatin peşinden koşuyoruz, ancak bu kriz bize müşterilerimize gerçek değer katma planlarımızı biraz daha düşünceli, seçici ve uyarlanabilir hale getirmede eşsiz bir fırsat sağladı. Aynı zamanda organizasyonumuzu yönlendiren değerlerimizi test etmek ve onları eskisinden daha canlı yaşamak için de iyi bir zaman oldu. Bu yüzden düşünmek, damıtmak ve biraz daha insancıl olmak için iyi bir fırsat.”
İyileşmeyi 2021’de beklemek daha gerçekçi
Tekstil endüstrisinin bu kriz ortamından nasıl çıkacağını sorduğumuz Sivakumar Narayanan, her şeyden önce, herhangi bir iyileşmeyi desteklemek ve sürdürmek için tıbbi bir çözüme ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Narayanan, tedavinin önümüzdeki yıla kadar bulunamayacağı varsayılırsa, bu toparlanmanın neye benzeyeceğinin daha gerçekçi olarak ele alınabileceğini savundu. Narayanan; “Tüketicilerin tüketimi konusunda bir kırılma yaşadık ve bunun yanında tüm dünyada büyük bir ekonomik zarar meydana geldi. 2008 ve 2009 yıllarında olduğu gibi talebi karşılayabilecek ülkeler ve gelişen pazarlar yok. Bu hasar daha derin ve çıkması daha zor. İyileşme yavaş olacak ve en az birkaç yıl sürecektir. Bunun normal olduğunu düşünüyorsanız, 2018 seviyesine veya 2019’un başlarına geri dönmeyeceğini varsaymak da mantıklı. En azından ilk dönemde, daha önce mevcut olanla aynı yüksek seviyede olmayacak şekilde, farklı bir Korona sonrası normal yaşayacağız” diye konuştu.
Tekstil endüstrisinin bu tür birçok krize uyum sağlamış, tecrübeli bir sektör olduğunu savunan Sivakumar Narayanan, sektörün ekonomik refah ve teknolojik ilerleme tarafından yönlendirildiğini ifade etti. Sivakumar, Textilegence’a verdiği röportajı şöyle tamamladı; “Geçmişten gelen deneyimler ve geleceğe yönelik ihtiyaçlar, tekstillerin uyum sağlamaya, gelişmeye ve büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Sektör, otomasyonun, sürdürülebilirlik temalarının, işlevsel ve teknik uygulamaların geleceğini yönlendireceği bir aşamaya giriyor. Bu anlamda, sektörün uzun vadeli beklentileri konusunda oldukça iyimserim. Uster Technologies olarak sektörün gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz.”