Son yıllarda iklim değişikliği, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik sadece endüstriyel üretim açısından değil genel gündem olarak da küresel çapta öne çıkıyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke sürdürülebilirliği sağlamak adına ardı ardına adımlar atıyor, yeni düzenlemeleri devreye alıyor. Yeni düzenlemeler, üretimden ihracata kadar tüm birimleri yakından ilgilendirirken, Türkiye’de de yeni döneme uyum sağlamak, üretim şartlarını iyileştirmek, gelecek nesillere daha yaşanabilir dünya bırakmak için çalışmalar hızlandırıldı. Bu kapsamda geçmiş yıllarda birçok çalışmaya imza atan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği (TTTSD) iş birliği ile, ‘Tekstil Sektörü̈ Yeşil Dönüşüm Ekseninde Temiz Üretim & Temiz Su Uygulamaları Çalıştayı’ düzenledi. Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcilerinin yanı sıra akademisyenler, danışmanlar ve sektör firmalarının katıldığı çalıştayda İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz bir konuşma gerçekleştirdi.
“Türk tekstil sektörü olarak AB normlarına uygun üretim yapıyoruz”
Türk tekstil sektörünün ilk defa ilgili tüm tarafların bir araya gelerek, temiz üretim ve su tüketimine ilişkin yol haritasını konuştuğunu dile getiren Ahmet Öksüz, şu bilgileri verdi; “Tekstil sektörü olarak yılda 49 milyar dolar üretim, 13 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz. Gururla ifade etmek istiyorum ki dünyanın en büyük beşinci, AB’nin en büyük ikinci tedarikçisiyiz. Türkiye geneli ihracatı dünya ihracatından henüz yüzde 1 pay alıyorken, tekstil sektörümüz yüzde 3,5 pay alıyor. Hedefimiz ise dünyanın en büyük ilk 3 ihracatçı ülkesinden biri olmak. Bunun için ihracatımızı 3 milyar dolar daha artırmalı, katma değerli ihracata yönlenmeliyiz.” Öksüz, bütün tedarik zinciri boyunca AB normlarına uygun üretim yaptıkları için bu hedeflere ulaşmanın aslında bir hayli kolay olduğunu savundu. Öksüz; “Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yolculuğunda rakiplerimizden çok daha ilerideyiz” dedi.
Türk tekstil sektörünün entegre gücüne dikkat çeken Öksüz, hala atılması gereken adımlar olduğunu şöyle anlattı; “Su kullanımı da en hassas çözüm noktalarımızdan birini oluşturuyor. Dünyada yaklaşık iki milyar insan güvenli içme suyuna erişemiyor. Türkiye’nin ise yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 112 milyar metreküp. Türkiye’de su temininde en büyük pay yüzde 22 ile gıda ürünlerinin imalatına ait. Gıda sektörünü yüzde 18 pay ile tekstil ürünleri, yüzde 16 pay ile kimyasal ürünlerinin imalatı izliyor. Bu rakamlar bizlere; dünya için, geleceğimiz için iyi bir sınav vermemiz gerektiğini gösteriyor.”