Tüm dünyadan tekstil sektörünün önde gelen temsilcilerini İstanbul’da bir araya getiren Texhibition İstanbul Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı, 11-13 Eylül tarihleri arasında altıncı kez İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından organize edilen fuar, 100’den fazla ülkeden, 539 firmanın katılımı ile gerçekleşti ve 25 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Gerçekleşen trend seminerleri, Sustainability Talks – Texhibition programı ve inovasyon alanları ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Texhibition ‘prestijli fuar’ desteği ile çok daha hızlı büyüyecek
Tüm dünyada tekstil fuarlarına katılımın düştüğü bir ortamda Texhibition’ın soluksuz yükselişine devam ettiğini ve yoğun bir ilginin olduğunu ifade eden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Avrupa’nın en iyi fuarları arasına girdiklerini kaydetti. Fuarı hiçbir kâr amacı gütmeden düzenlediklerini, amaçlarının küresel talep daralması ve üretim maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeniyle zor günler geçiren tekstil sektörüne destek sağlamak olduğunu belirten Öksüz, “Fuarımızdaki yabancı alıcı oranı yüzde 40’a yaklaşmış durumda. Tekstil sektörünün ihracatı için yeni bir nefes olmaya çalışırken, ağırladığımız konuklarla İstanbul ve Türkiye markasına da ciddi bir katkı sağlıyoruz” dedi.
100’den fazla ülkeden katılımın olduğu ve yoğun ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Öksüz, tekstil sektörünün gözdesi haline gelen Texhibition’a Ticaret Bakanlığı tarafından ‘prestijli fuar’ desteği verilmesi halinde çok daha hızlı bir büyüme yakalayacaklarını ifade etti. Öksüz, büyük bir umutla bekledikleri bu destekle birlikte mevcut ivmelerini daha da artırarak adlarını dünyanın en önemli fuarları arasına yazdıracaklarına yürekten inandıklarını dile getirdi.
“Markalı ihracat için de yeni yol haritaları oluşturulmalı”
Tekstilde küresel anlamda bir talep daralması yaşandığını ve bunu alternatif pazarlara yönelerek çözmek istediklerini kaydeden Ahmet Öksüz, markalı ihracatın daha da önem kazandığı bir dönemden geçtiklerini söyledi. Türk tekstilinin katma değeri yüksek bir üretim yapısına ve altyapıya sahip olduğunun altını çizen Öksüz, markalaşma özelinde çok daha fazla çalışılması, markalı ihracat için de yeni yol haritaları oluşturulması gerektiğini belirtti.