Kürk, deri ve yün odaklı hayvan derilerinin modada kullanımı üzerine türünün ilk uzun metrajlı filmi olan SLAY, moda dünyasına dair çarpıcı gerçekleri ortaya koyuyor. Bu belgesel türündeki film, 2018 tarihli ‘Let Us Be Heroes’ adlı belgeselde de yer alan, araştırmacı film yapımcısı Rebecca Cappelli’nin moda endüstrisinin karanlık tarafını ortaya çıkarmak için dünyayı dolaşmasını konu alıyor. SLAY, modanın greenwashing (yeşil boyama) taktiklerini gözler önüne sererken, sektörün insafına kalmış çalışan ve yaşayan insanları da göz ardı etmeden, hayvanlara odaklanarak hayvan derisi ticaretine benzersiz bir bakış açısı getiriyor.
Cappelli’nin Avustralya, Çin, Hindistan, Avrupa, ABD ve Brezilya olmak üzere 5 kıtaya yayılan keşif yolculuğu, dünyanın en büyük lüks moda markalarından bazılarının greenwashing, yanlış etiketlendirme, hayvan zulmü ve örtbas etmeleriyle ilgili üzücü bir hikayeyi ortaya çıkarıyor. Yapımcılığını What the Health ve Cowspiracy’nin yardımcı yönetmen ve yapımcısı Keegan Kuhn’un üstlendiği ve görüntü yönetmenliği ile kurgusunu Abhi Anchliya’nın yaptığı film şu önemli soruyu soruyor: “Moda için hayvanları öldürmek kabul edilebilir mi?”
SLAY moda dünyasının perde arkasını çarpıcı görüntülerle gözler önüne seriyor
Pandemiden tam bir yıl önce çekimlere başlayan ekip, Avustralya, Çin, Hindistan, Avrupa, ABD ve Brezilya’daki kürk çiftlikleri, tabakhaneler, yün çiftlikleri ve deri işleme tesislerinde özel erişim ve kamera görüntüleri elde etti. Kate Bush, Moby, Catnapp, Kiasmos ve daha pek çok ismin müziklerinin yer aldığı filmde uzaktan çekimi tamamlamak için bir ekip, foto muhabirleri ve film yapımcıları ağıyla birlikte çalışıldı. SLAY filminin üç yıllık yapım aşamasında, modanın sürdürülebilirliği alanından ve hayvan hakları hareketinden Samata Pattinson, Bandana Tewari, Dana Thomas, Joshua Katcher, Lucy Watson, Earthling Ed, Melanie Joy, Emma Hakansson, Alexi Lubomirski ve daha pek çok ilham verici uzman rol aldı.
“Biri bana bu filmi yaparken keşfettiğimin yarısını bile anlatsaydı, buna inanmazdım”
Endüstriye ilişkin çarpıcı görüntülerin yer aldığı SLAY’in fragmanında moda endüstrisinin her yıl en az 2.5 milyar hayvanı öldürdüğü belirtiliyor. Son üç yılını modada hayvan derilerini araştırarak geçirdiğini söyleyen Rebecca Cappelli; “Bunlar gezegene, insanlara ve tabii ki hayvanlara zarar veriyorlar. Biri bana bu filmi yaparken keşfettiğimin yarısını bile anlatsaydı, buna inanmazdım” diyor.
Moda endüstrisindeki en büyük sorunların neler olduğunu sorduğunda, akla muhtemelen çevresel etki ve işçi hakları geleceğini söyleyen Cappelli, bu filmi yapmak için en büyük ilhamlarından birinin, hayvanların bu konuşmanın tamamen dışında bırakılması olduğunu belirtiyor. Cappelli bu filmin ana akım medya için fazla tartışmalı olduğuna dikkat çekerek; “…ama hayvanlar görülmeyi ve duyulmayı hak ediyor. Aslında, çok uzun zamandır görmezden gelindiler. Ama birlikte bunu değiştirebiliriz” diyor.
Uygulanabilir ve sürdürülebilir alternatiflere giden yolu işaret ederken günümüz moda endüstrisinin gerçeklerine derinlemesine ve ufuk açıcı bir bakış sunan SLAY, 8 Eylül tarihinden itibaren WaterBear interaktif yayın platformundan ücretsiz olarak izlenebilecek.