Kültürel ve tarihi bir değeri olmakla birlikte, her yıl 14 Şubat’ta kutlanan Sevgililer Günü artık çiftlerin sadece birbirlerine sevgilerini ifade ettikleri bir gün olmanın ötesine geçti. Çiçek ve çikolata gibi yaygın hediyelerle başlayan kutlamalar günümüzde tüm perakende ağındaki ürünleri kapsar hale geldi. Küreselleşmeyle birlikte bütün dünyada kutlanmaya başlanan bir güne dönüşen Sevgililer Günü’nün ekonomi ve tüketim üzerinde ciddi bir etkisi görülüyor.
Sadece ABD pazarı ele alındığında, en büyük 5. Tüketici harcama etkinliği olarak kaydedilen Sevgiler Günü’nde insanların 23,9 milyar dolar harcaması bekleniyor. Bu 2021 yılındaki 21,8 milyar dolar ile karşılaştırıldığında yukarı yönlü bir ivme görülüyor. Türkiye bağlamında ise 2021 yılında Sevgililer Günü’nün ekonomiye etkisinin 10 milyar TL civarında olduğu söyleniyor. Bu alışverişlerde şekerleme/çikolata, tebrik kartları, çiçek ve akşam yemeği gibi klasikleşmiş hediyelerin yanı sıra kişiye özel ürünler ve yeni deneyimler sunan hediyeler son dönemde daha çok ön plana çıkıyor. Tekstil, giyim, moda ve aksesuar ürünleri ise hala özel günlerde en çok tercih edilen hediyeler arasındaki yerini korumaya devam ediyor. Özellikle e-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte kendi ekonomisini yaratan Sevgililer Günü, bu bağlamda ciddi bir çevresel etkiye de sahip bulunuyor.
Moda endüstrisinin küresel karbon emisyonlarının %10’undan sorumlu olduğu tahmin edilirken, bu oran uluslararası uçuşlar ve deniz taşımacılığının toplamından daha fazlasına denk geliyor. İklim krizi ile mücadelenin önemi ve aciliyetinin her alanda vurgulandığı günümüzde, bireyler de tüm tüketim alışkanlıklarını tekrar sorgulamaya ve değiştirmeye yöneliyor. Kıyafet seçiminde de buna uygun olarak göz önünde bulundurulması gereken farklı kriterler ön plana çıkıyor.
Sevgililer Günü hediyesi için tek kriter fiyatı olmamalı
Hızlı moda dünyayı da aynı hızla tüketirken, bireylerin hem sektörün sürdürülebilir dönüşümünü talep etmesi hem de tercihlerini buna göre belirlemesi büyük önem taşıyor. Özellikle özel günlerde yapılan büyük indirimlerin de etkisiyle kişiler çoğu zaman ihtiyacı olup olmaması fark etmeksizin yeni kıyafetler almaya yönelebiliyor. Sevgililer Günü, bayramlardan sonra en yüksek artış yaşanan kampanya dönemlerinden biri olurken, bu dönemde günlük harcama ortalamalarının iki katına kadar çıkabildiği belirtiliyor. Fiyatının uygunluğunun yanı sıra hediye seçiminde sürdürülebilir ve ihtiyaca yönelik tercihler yapmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini sizler için derledik.
Bu kıyafete gerçekten ihtiyacı var mı?
Geleneksel ekonomik teorem talebin arzı yaratacağı yönündeydi, şimdi ise güçlü reklamlarla ürünlerin kendi talepleri yaratılıyor ve pazara sunuluyor. Sevgililer Günü ürünlerinde bu oldukça net görülürken, talebin veya ihtiyacın olup olmaması artık daha göreceli hale geliyor. Bu noktada sevdiklerinize kıyafet alırken öncelikle kendinize soracağınız bazı sorular sizleri sürdürülebilirlik anlamında daha bilinçli tercihler yapmaya götürecektir ve ilk olarak, “Bu kıyafete gerçekten ihtiyacı var mı?” sorusunu sormak güzel bir başlangıç olacaktır. Tüm dünyada her yıl 92 milyon ton tekstil atığının çöp sahalarına gittiği göz önünde bulundurulduğunda, eğer hediye alacağınız kişi için bu kıyafetin gerçekten gerekli olmadığını düşünüyorsanız, hediye olarak farklı seçenekleri değerlendirmek daha doğru bir tercih olacaktır.
Sevdiklerinize ‘hediye’ doğaya ‘yük’ mü?
Eğer bir önceki soru doğrultusunda yeni kıyafet almaya karar verdiyseniz, seçtiğiniz ürünün çevresel etkisinin ne olduğunu öğrenerek bu konuda daha bilinçli bir tercih yapabilirsiniz. Bunun için üretim süreçlerine dair şeffaf bilgi paylaşımı yapan ve ilgili sertifikalara sahip giyim markalarını tercih edebilir, satın aldığınız ürünün içindeki materyallerden üretim sürecine kadar çevreye olan etkisi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca pek çok kıyafetin birkaç kez giyildikten sonra çöplüklerde son bulduğu düşünüldüğünde, yeni kıyafet alırken kullanım ömrünün daha uzun olması için ürünün kaliteli olmasına da dikkat etmek gerekiyor.
Sevgililer Günü için yeni kaynak tüketmeyen hediyeler
Yeni kaynaklar kullanılarak sıfırdan üretilen bir ürün daha fazla çevresel etkiye sahip olurken, yalnızca bir tişört üretmek için 2,700 litre su kullanılıyor; Bu ise bir insanın 2,5 yıllık içme suyu ihtiyacına karşılık geliyor. Bu nedenle, sıfır bir ürün yerine ikinci el bir ürün almak veya takas gibi farklı yöntemlerle sevdiklerinizin ihtiyacına yönelik daha çevre dostu bir hediye tercih edebilirsiniz. Üstelik ikinci el kıyafetlerin satıldığı veya takas edildiği platformlarda, siz de kendi kullanmadığınız kıyafetlerinizin belki de başka birinin Sevgililer Günü hediyesi olmasını sağlayabilirsiniz.
Tüketiciler her geçen gün daha fazla kişiye özel hediyelere yöneliyor, özellikle üzerinde isim veya isminin baş harfi yazan gömlek, çorap ve benzeri ürünler Sevgililer Günü’nde oldukça ilgi görüyor. Bu özel günde sıfır bir ürün almak yerine, eski kıyafetlerinizden kendi yapacağınız aksesuar ve giysiler de yine hem çevresel etkisi daha düşük hem de sevdiklerinizi mutlu edecek özel hediyeler olacaktır. Elinizde bulunan ya da ikinci el aldığınız sade bir tişört, bluz veya pantolonu eskimiş bir kıyafetinizden parçalarla süsleyebilir, batik boya veya daha farklı boyama teknikleriyle renklendirebilir ya da çeşitli giysilerden parçaları birleştirerek yalnızca hayal gücünüzle sınırlı olan size özgü tasarımlar yaratabilirsiniz. Bunun için farklı fikirleriyle ilham veren sitelerden faydalanabilirsiniz.
İlerleyen dönem için, gittikçe popüler hale gelen metaverse ile birlikte, özel günlerde farklı hediye çeşitlerine bir yönelim de öngörülebilir. Bu anlamda dijital kıyafetler veya aksesuarlar da hediyelik ürün portföyüne eklenebilir. Metaverse ve dijital moda ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.