Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF), Mart 2025 Küresel Tekstil Endüstrisi Anketi (GTIS) sonuçlarını açıkladı. Tekstil değer zincirinin tüm kilit bölgelerinde ve segmentlerinde düzenli olarak gerçekleştirilen bu anket, bozulan iş durumu, ihtiyatlı iyimserlik, bölgesel ayrışma ve devam eden yapısal zorluklardan oluşan karmaşık bir tablo ortaya koydu.
Buna göre, kasım 2023’ten bu yana yavaş ama istikrarlı bir toparlanmanın ardından, tekstil endüstrisindeki küresel iş durumu mart 2025’te hafif bir kötüleşme gösterdi. Doğu Asya ve Kuzey ve Orta Amerika sınırlı iyileşmeler bildirirken, bu iyileşmeler oldukça düşük seviyelerde kaldı. Konfeksiyon üreticileri değer zinciri boyunca en istikrarlı performansı göstermeye devam etti. Mevcut zorluklara rağmen, 2025’in 4. çeyreği için beklentiler olumlu olmaya devam etti. İyimserlik Afrika ve Amerika’da en yüksek seviyedeyken, Doğu Asya daha kötümser bir tablo ile öne çıktı. Beklentilerin düşük kaldığı teknik ve ev tekstillerinin aksine, hazır giyim, elyaf ve apre kumaş üreticileri en umutlu kesimi oluşturdu.
Sipariş alımındaki önceki toparlanma da Doğu Asya ve Avrupa’daki düşüşlerle ivme kaybederken, Güneydoğu Asya nispeten sabit kaldı. Hazır giyim üreticileri sipariş seviyelerini korumada diğer segmentlerden daha iyi performans göstermeye devam etti. Sipariş birikimleri hafif bir düşüşle küresel ortalama 2,2 aya gerilerken, Avrupa tekstil üreticilerinin güçlü varlığı dolayısıyla bu konuda başı çekti. Kapasite kullanımı, Asya’daki nispeten daha yüksek oranların etkisiyle %73’te sabit kaldı. Öte yandan, tekstil stokları iplik üreticilerinin öncülüğünde artış işaretleri gösterirken, hazır giyim üreticileri piyasada devam eden ihtiyatlı tutum nedeniyle stok seviyelerini düşük tutmaya devam etti.
Zayıf talep en önemli sorun olmayı sürdürdü
Anket ayrıca talep ve jeopolitik konulara ilişkin endişelerin artmaya devam ettiğini ortaya koydu. Katılımcıların %62’si zayıf talebin en önemli sorun olmaya devam ettiğini belirtirken, bunu jeopolitik gerginlikler (%41) izledi. Enerji ve ham madde maliyetlerine ilişkin endişeler biraz azalmış olsa da, faiz oranları ve yeni sürdürülebilirlik düzenlemelerine ilişkin endişeler artış gösterdi.