Son dönemde Türk tekstil endüstrisinde Nassenger 10 ve Nassenger SP-1 baskı makineleri ile dikkatleri üzerine çeken inkjet baskı teknolojileri uzmanı Konica Minolta, Türkiye pazarına dönük yeni bir yapılanmaya gitti. Bu çerçevede, Konica Minolta, Spot Tekstil ile yeni bir mümessillik anlaşması yaptığını duyurdu. Textilegence’a özel açıklamalarda bulunan Konica Minolta Business Solutions Italia SPA Başkanı Hiroshi Yoshioka ve Satış Direktörü Gianluca Macchi, yeni anlaşmaya dair detaylara ve Konica Minolta’nın Türkiye pazarındaki hedeflerine dair önemli bilgiler verdi.
Hiroshi Yoshioka Covid-19’un dünya genelinde yarattığı belirsizlik nedeniyle 2021’in tahmin edilmesi zor bir yıl olarak yaşanmasına karşın, Konica Minolta’nın bu dönemde satış rakamlarında büyük bir artış elde ettiğini dile getirdi. Yoshioka, ayrıca yakın gelecekte satış rakamlarını yaklaşık iki katına çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.
“Türkiye pazarında tekrar yola çıkmak için Spot Tekstil doğal bir seçim oldu”
Gianluca Macchi, Spot Tekstil’in en önemli yerel mümessilliklerden biri olduğunu ve tekstilde çok uzun ve geniş bir deneyime sahip olduklarını söyledi; Spot Tekstil’in Konica Minolta markasıyla ilişkisinin o zamanlar Konica Minolta’nın Avrupa ve Türkiye’deki tek özel distribütörü olan Verga Textile adına Konica Minolta’yı tanıtmaya başladıkları 2010 yılına uzandığını hatırlattı. Macchi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında Spot Tekstil, portföyünde tüm tekstil prosesi için (hazırlıktan terbiyeye kadar) en önemli markaları temsil ediyor; bu onlara müşterinin ihtiyaçlarını 360 derece bakış açısıyla karşılama şansı verir. Bu nedenle Spot Tekstil, yerel bir mümessillik aracılığıyla pazarda yeniden faaliyetlere başlamak Konica Minolta için doğal bir seçimdi.”
Konica Minolta özel servis ekibiyle 24 saat Türk müşterilerinin yanında
Konica Minolta’nın satış sonrası süreçleri hakkında bilgi veren Gianluca Macchi, firmanın Türkiye’deki yerel servis ekiplerinin önemine dikkat çekti. Macchi; “Bu ekipler, doğrudan Konica Minolta tarafından işe alınan ve istihdam edilen, 6 üstün nitelikli elektronik ve makine mühendisinden oluşuyor. Bu, Çorlu’dan Bursa’ya, İzmir’den Denizli’ye kadar tüm önemli baskı alanlarına gecikmeden ulaşabilme kapasitesi sağlıyor. Üstelik bu yıl içerisinde yedek parça, baskı kafaları ve yakın gelecekte boya için de İstanbul’da kendi yerel depomuzu kurmak için çalışıyoruz” dedi. Macchi ayrıca müşterilerinin tüm bürokratik işlemlerini kolaylaştıracak bu yeni yapı sayesinde her türlü siparişi 24 saat içerisinde temin edebilecekleri bilgisini de paylaştı.
“Geliştirmelerimizin odak noktası boyarmadde ve kimyasal proses olacak”
Gianluca Macchi, baskı prosesini sadece mekanik işlem olarak değil kimyasal yenilikler çerçevesinde ele aldıklarını aktardı. Kimyasal alanındaki yeniliklerle belirli işlem adımlarının değiştiğini hatta ortadan kalktığını dile getiren Macchi, küresel çok uluslu bir şirket olarak amaçlarının, müşterilerine mevcut süreci büyük ölçüde değiştirecek özel yenilikler sunmak olduğunu aktardı. “Konica Minolta bu alanda makine, baskı kafası, boyalar üreten ve yazılım geliştiren benzersiz bir tedarikçidir” diyen Macchi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Boyalarımızı, yalnızca kendi makinelerimiz için tasarlanan ve kullanılan benzersiz baskı kafalarımızın özelliklerine uygun şekilde geliştiriyoruz. Bu eşsiz kaynaklar sayesinde sistemimiz (boya-baskı kafaları-makine) sahaya çıkmadan önce test ediliyor. Buna karşın, son müşteri boyayı, makineyi ve baskı kafasını farklı tedarikçilerden satın aldığında durum daha farklı oluyor. Bu nedenle, gelecekteki ana geliştirmemiz boyarmadde ve kimyasal proseslerde olacaktır. Bu, kaynak tüketimini ve dolayısıyla çevre kirliliğini azaltmak için boyarmaddeler ve kimyasallar için Ar-Ge açısından iyileştirme arayışı anlamına geliyor.”
Macchi; “Kazanan, dijital baskı teknolojisiyle kumaş üzerine doğru kimyasal baskı yapma yöntemini bulan ve müşterinin atık ve kirliliği azaltmasına yardımcı olan şirket olacak” dedi.
Konica Minolta Nassenger 10 Türkiye’de büyük ilgi görüyor
Konica Minolta’nın Nassenger 10 ve SP1 single pass tekstil baskı makinesine son 1,5 yılda Türkiye’de yoğun bir talep olduğunu hatırlatan Gianluca Macchi, bunda baskı teknolojilerinin yüksek kalitesi ve baskı kafalarının etkili olduğunu dile getirdi. Konica Minolta makinelerinin ve özellikle baskı kafalarının 7/24 kullanımında bile (önerilen çalışma koşulu ve yöntemine uyulduğu takdirde) ekstra servise ihtiyaç duymadan 3-4 yıl da maksimum kapasitede çalışabileceğini savunan Macchi, sözlerini şöyle tamamladı:
“SP1 single pass makinemizin yaklaşık 200 kafayla (tam makine konfigürasyonuna bağlı olarak) donatıldığını ve baskı kafalarının değiştirilmesi ve buna bağlı makine arıza sürelerinin getirdiği ekstra maliyetleri ortadan kaldırdığını düşünürsek, bu tüm Konica Minolta kullanıcıları için büyük bir avantajdır. Temel olarak, diğer üreticiler için baskı kafalarının kullanım ömrü, duruma, kullanılan boyaya ve müşteri tarafından yapılan bakıma bağlı olarak yaklaşık 6 ay ile maksimum 1 yıldır. Tam burada Türkiye pazarında Türkiye’de çalışan iki adet single pass makinemiz var (yakında üçüncüsü Beztaş Tekstil’de baskıya başlayacak). İtalya’da iki SP1 (bir reaktif, bir disperse), Portekiz’de bir SP1 (reaktif) ve Fransa’da bir (reaktif) daha çalışıyor; Çin ve Japonya’da iki ünite daha kuruldu. Sonuç olarak, eksiksiz Nassenger dijital baskı makineleri serimizle (Nassenger 8, Nassenger 10 ve SP1), özel mürekkep serimizle (Reaktif, Asit, Disperse) birlikte, olası tüm müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya tamamen hazır olduğumuzun altını çizmek isteriz. Bu teknik yetkinliğimiz ve Türkiye pazarına dönük olumlu beklentilerimiz birleştiğinde burada büyük bir potansiyel gördüğümüzü söyleyebilirim.”