Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF), 16-17 Şubat tarihlerinde Paris’teki OECD Konferans Merkezi’nde hibrit olarak düzenlenen 9. OECD Hazır Giyim ve Ayakkabı Sektöründe Durum Tespiti Forumu’na kapsamlı bir şekilde katılım gösterdi. Dünyanın dört bir yanından markaları, tedarikçileri, STK’ları, uluslararası kuruluşları ve hükümet temsilcilerini bir araya getiren etkinlik, Covid-19 salgınından bu yana yüz yüze düzenlenen ilk etkinlik oldu ve yıllar sonra mevcut meslektaşlarla yeniden bağlantı kurmak ve yeni bağlantılar ve ittifaklar kurmak için önemli bir fırsat sundu. Etkinlikte çoğunlukla hazır giyim üreticileri ile küçük ve orta ölçekli markaların çıkarlarını temsil eden IAF, Avrupa kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti mevzuatını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca, mevzuatın OECD’nin durum tespiti kılavuzunda belirlenen çizgide uygulanması ve eşit bir rekabet alanı yaratılması için etkin bir yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Mevzuat, sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal davranışı teşvik etmek ve insan hakları ile çevresel hususları şirketlerin faaliyetlerine ve kurumsal yönetişimine dahil etmeyi hedefliyor. Yeni kurallar, işletmelerin Avrupa içindeki ve dışındaki değer zincirleri de dahil olmak üzere eylemlerinin olumsuz etkilerini ele almalarını sağlayacak.
“Satın alma uygulamaları etkin bir durum tespiti için esastır”
IAF ve küresel Sürdürülebilir Ticaret Koşulları Girişimi’ndeki (STTI) birçok partneri, satın alma uygulamalarının etkili bir durum tespiti için temel olduğunu vurguladı. IAF, GIZ Fabric ve Better Buying Institute tarafından desteklenen 10 hazır giyim üreticisi ülkeden 13 derneğin oluşturduğu bir koalisyon olan STTI, Çin’den CNTAC’tan Dr. Liang Xiaohui; Türkiye’den IAF Başkanı ve TÇMB Yönetim Kurulu Üyesi Cem Altan; Türkiye’den BGMEA Başkanı ve IAF Yönetim Kurulu Üyesi Faruque Hassan; IAF Genel Sekreteri Matthijs Crietee; GIZ Fabric’ten Lisa Ramershoven ve Marc Beckman; Better Buying Institute Başkanı ve Kurucu Ortağı Marsha Dickson ve İletişim Kıdemli Müdürü Lindsay Wright tarafından temsil edildi.
Matthijs Crietee aynı zamanda bir başka STTI katılımcısı olan Vietnam’daki VITAS ve Hanoi’den uzaktan katılan The Industry We Want (TIWW) tarafından eş zamanlı olarak düzenlenen bir panele de katıldı. Toplantının moderatörlüğünü Fair Wear Foundation Yönetici Direktörü Alexander Kohnstamm üstlendi. Paris’teki panelin diğer katılımcıları ise Almanya Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı Bölüm Başkanı Anosha Wahidi ve Suit Supply Kurumsal Sürdürülebilirlik Başkanı Joy Roeterdink oldu. Panel katılımcıları, durum tespiti mevzuatının üreticiler için, iyileştirilmiş satın alma uygulamalarının daha iyi uygulanması da dahil olmak üzere, potansiyel olarak avantajlar sağlasa da, buna giden yolun engellerle dolu olduğu konusunda hemfikir oldu. Matthijs Crietee, ironik bir şekilde, bir tedarik zincirinde durum tespitinin uygulanma şeklinin kendi içinde kötü satın alma uygulamalarına yol açabileceğine dikkat çekerek, Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespitinin doğası gereği bir risk transferi uygulaması değil, bir risk paylaşımı uygulaması olduğunu söyledi.
Markaların işler ters gittiğinde tedarikçiyi suçlayabildiği günler sona eriyor
Dr. Liang Xiaohui, PVH’den Michael Bride, Shahi Exports’tan Anant Ahuja ve Rutgers Hukuk Fakültesi’ndeki Sorumlu Sözleşme Projesi’nden Sarah Dadush’un da yer aldığı, markaların ve tedarikçilerin durum tespiti maliyetlerini ve sorumluluklarını daha adil bir şekilde paylaşma konusunda en iyi nasıl iş birliği yapabileceklerini inceleyen bir panele katıldı. Dr. Liang, STTI’nin STAR Ağı, IAF ve Covid pandemisi içindeki kökenlerinden ve farklı kaynak ülkelerden üretici birliklerinin iş birliğine dayalı bir çözüm oluşturmak için bir araya gelmesinden bahsetti. Sarah Dadush, satın alma uygulamalarının insan hakları sonuçları üzerindeki etkisini kabul eden ve alıcılara tedarikçilerinin kendi İKGV performanslarını destekleme taahhüdünde bulunan sözleşmelerin altını çizdi. Michael Bride ise markaları, bir şeyler ters gittiğinde bir tedarikçiyi işaret edip suçlayabilecekleri günlerin sona erdiğini kabul etmeye ve tüm sektörün zihniyetini artan yönetmeliklere göre adapte etmeye çağırdı.
IAF tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Her zaman olduğu gibi, Forum’da kimlerin bulunduğu kadar kimlerin bulunmadığından da çok şey öğrenilebiliyor. Az sayıda ileri görüşlü markadan birkaç üst düzey sürdürülebilirlik yöneticisi oradaydı, ancak diğer departmanlardan veya C-suite ve üst düzey liderlikten meslektaşları dikkat çekici bir şekilde eksikti. Ayrıca, konunun onlar için önemi göz önüne alındığında, daha fazla üreticinin mevcut olması gerekiyordu. Satın alma uygulamalarının iyileştirilmesi, şirketler ve tedarik zincirleri arasında uzanan bir çalışma gerektiriyor ve bunun 2024 Forumu’nun katılımına yansıdığını görmek tüm ‘Paris müdavimleri’ için bir mücadeleyi temsil ediyor.”
