Türkiye’nin 11 ilini derinden sarsan 6 Şubat depreminin üzerinden geçen bir yılın ardından, hazır giyim üretiminin yoğun olduğu bu bölgeye ilişkin açıklanan rakamlar tablonun henüz önceki döneme kıyasla oldukça geride olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada hayatını kaybedenleri anarken depremden etkilenen şehirlerde hazır giyim sektörünün yaşadığı değişime de dikkat çekti. Aradan geçen bir yılda deprem bölgesindeki illerde hazır giyim sektöründe istihdamın yüzde 40, üretimin yüzde 50 azaldığını açıklayan Kaya, 2022 yılında yüzde 75 olan kapasite kullanımının da depremin ardından yüzde 10’lara kadar düştüğünü, 2023’ün son çeyreği itibarıyla ise ancak yüzde 40 seviyesine ulaşabildiğini belirtti. Bölgede nitelikli istihdam kaybı sorunu yaşandığını, bununla birlikte finansmana ve kredilere erişimde yaşanan sıkıntıların çarkların dönmesini zorlaştırdığını söyleyen Kaya, ihtiyaç duyan firmaların kredi borçlarının yapılandırılması gerektiğini vurguladı.
Hazır giyim sektörü deprem bölgesinde yüzde 40 istihdam kaybı yaşadı
Öncelikle depremde hayatını kaybedenleri anan Kaya, TGSD olarak depremin ilk gününden itibaren bölgeye yardım elini uzattıklarını söyleyerek; “Adıyaman’da geçtiğimiz Nisan ayında açtığımız 310 konteynerlik yaşam merkezimizde misafir ettiğimiz vatandaşlarımız kalıcı konutlara geçiş yapana kadar desteğimizi sürdüreceğiz” dedi. Deprem felaketinin yaşandığı bölgenin hazır giyim sektörünün kalelerinden biri olduğunu belirten Kaya, bölgedeki iş yeri sayısında ciddi bir değişiklik olmadığını aktardı. “Firma sayısı en fazla Malatya, Adıyaman ve Hatay’da azaldı. Ancak firma sayısındaki düşüş yüzde 5’in altında kalırken istihdam yüzde 40 azalarak 143 binden 90 bin seviyesine geriledi” diyen Kaya, sektördeki toplam istihdamın yüzde 19,7’si deprem bölgesindeyken bu payın yüzde 14,2’ye indiğini dile getirdi. İstihdamın en fazla düştüğü şehirlerin Malatya ve Adıyaman olduğunu açıklayan Kaya; “Bu düşüşte deprem nedeniyle yaşadığımız kayıpların ve göçün yanı sıra sektörümüzün istihdamının geçen yıl ülke genelinde yüzde 12,5 azalmasının da büyük etkisi var” diye konuştu.
“Üretim yarı yarıya düştü, kapasite en fazla yüzde 40 oldu”
Depremin hazır giyim üretimine ve kapasitesine etkisine de değinen Ramazan Kaya şöyle devam etti; “2022 verilerine göre depremden etkilenen 11 ilimiz, yıllık 352 bin ton üretim ile ülkemizin toplam hazır giyim üretiminin yüzde 8,9’unu karşılıyordu. 2023 yılında ise 11 ilin üretimi yaklaşık yüzde 50 gerileyerek 175 bin tona indi ve toplam üretimdeki payı yüzde 4,5 oldu. Bu süreçte Türkiye’nin toplam üretimi de yüzde 3 azalarak 3,85 milyon tona indi. Öte yandan depremden önce bölgede yüzde 75 olan kapasite kullanımı 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 10’a kadar indi. Kapasite kullanım oranı ikinci çeyrekte yüzde 20, üçüncü çeyrekte yüzde 30 ve son çeyrekte yüzde 40 olarak gerçekleşse de deprem öncesine göre hala çok gerideyiz.”
“En büyük ihracat kaybı Kahramanmaraş, Hatay ve Diyarbakır’da”
İhracat rakamlarını da açıklayan Ramazan Kaya, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,2 düşüşle 19,2 milyar dolar ihracat yapan Türk hazır giyim sektörünün, deprem bölgesinde de yüzde 11’lik gerileme yaşadığını belirtti. Kaya, buna göre 2022 yılında 541 milyon dolar olan deprem bölgesi ihracatının, 2023’te 482 milyon dolara indiğini ve bölgede ihracatın en çok gerilediği illerin Kahramanmaraş, Hatay ve Diyarbakır olduğunu kaydetti.
“Finans kuruluşlarının desteğine, kamunun düzenlemelerine ihtiyaç var”
Türk hazır giyim sektörünün 2023 yılında yaşadığı kaybın ardından bu yılın ikinci yarısı itibarıyla toparlanma sürecine gireceğini öngördüklerini söyleyen Ramazan Kaya, tüm bölgelerde olduğu gibi deprem bölgesindeki üreticilerin toparlanması için de çeşitli desteklere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Her şeyden önce finansmana ve kredilere erişimde yaşanan sıkıntıların, çarkların dönmesini zorlaştırdığını belirten Kaya; “Sektörün en önemli ihtiyaçlarından biri olan ihracat kredilerinde yeterli ve uygun koşullar sağlanamıyor. Ayrıca ihtiyaç duyan firmalar, mevcut kredi borçları için yapılandırma bekliyor. Özetle bölgemizin yeniden ayağa kalkması için finans kuruluşlarının desteğine ve kamunun iyileştirici düzenlemelerine ihtiyaç var. Bu düzenlemeler, depremin ilk dönemlerinden bu yana devam eden nitelikli istihdam sorununun çözümüne de önemli katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.