Bursa’da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nin (DOSAB) atık su arıtma ve geri kazanım tesislerinde arıtılan yıllık 4 milyon metreküp su, yeniden üretime dahil edilerek tekstil fabrikalarında kullanılıyor. Sanayi şehri Bursa’da 570 firmanın faaliyet gösterdiği, yaklaşık 45 bin kişinin çalıştığı DOSAB’da çevreci uygulamalar, 3 yılda inşa edilerek 2007’de faaliyete geçirilen atık su arıtma tesisiyle başladı. Yer altı su kaynaklarının korunmasına katkı sağlamak amacıyla 2021’de 176 milyon liralık yatırımla atık su geri kazanım tesisi de faaliyete geçirildi.
Sanayi bölgesinde 11 hektar alanda yer alan, birçok ödüle layık görülen tesislerde, DOSAB’daki işletmelerden gelen endüstriyel nitelikli yoğun kirli atık suyun günlük 57 bin 500 metreküplük bölümü çeşitli işlemlerden geçirilerek deşarj ediliyor, 25 bin metreküplük kısmı ise geri kazanım tesisinde arıtılıyor. Geri kazanım tesisinde arıtılan suyun yüzde 65-70’i (günlük 17 bin 500 metreküp), üretimde kullanılmak üzere DOSAB su depoları ve su şebekesi üzerinden fabrikalara gönderiliyor. Bu sayede yıllık 4 milyon metreküp suyun geri kazanımı sağlanırken aynı zamanda, bölgedeki tekstil firmaları, üretim sürecinde geri kazanılmış su kullandıkları için dünyaca ünlü markalarca tercih ediliyor.
Geri kazanılan atık su 61 boyahaneye ulaşıyor
DOSAB Müdürü Serhat Şengül, AA’ya yaptığı açıklamada, tekstil ve otomotiv firmalarının yoğunlukta olduğu DOSAB’da çok sayıda boyahanenin bulunduğunu söyledi. Arıtma tesisinin yapımına 2004’te başlandığını, 2007’de günlük 70 bin metreküp kapasiteyle devreye alındığını belirten Şengül, “Daha sonra tekstilde geri kazanım, yer altı suyunun azalması, suyla ilgili gerekli tedbirlerin alınmasıyla ilgili çözüm bulmak için ekibimizle uzun yıllar çok değişik projelere çalıştık ve 2021’de kapasite artırımına gittik” diye konuştu. Kapasite artırımını yaparken tesisin dizaynını değiştirdiklerini dile getiren Şengül, bu alanın iki arıtma tesisinin bulunduğu bir komplekse dönüştüğünü anlattı. Her iki tesisin kapasitesini günlük 82 bin 500 metreküpe çıkardıklarını aktaran Şengül, şöyle devam etti:
“Su geliyor, ön arıtmalar yapıldıktan sonra ikiye ayrılıyor. Konvansiyonel olan eski tesise ve yeni yaptığımız 25 bin metreküplük membran biyoreaktör (MBR) tesisine gidiyor. Suyun yol haritası, daha sonra revers ozmoz (RO) ile devam ediyor. Sonra da suyun yüzde 65-70 kadarını geri kazanıyoruz. Kazandığımız suyu bölgedeki diğer yer altından elde ettiğimiz kuyu suyuyla karıştırarak, bölgeye tekrar proses suyu olarak temin ediyoruz. RO tesisinden kalan konsantreyi de en baştaki konvansiyonel tesisimizin başına veriyoruz. Böylece herhangi bir şekilde konsantre problemi yaşamadan da bu tesisi çalıştırmış oluyoruz. Ciddi de bir su geri kazanımı elde etmiş oluyoruz. Bu proses suyu dediğimiz suyu, boyahanelerin kullandığı ayrı bir şebekemiz var. O şebekeyi buradan besliyoruz. Dolayısıyla 61 boyahane bu kazanım tesisinden yararlanıyor.”
“Sürdürülebilir maliyetlerle suyun yüzde 100’ünü geri kazanacağız”
DOSAB olarak ilkleri yapmakla övündüklerini kaydeden Şengül, yönetim kurullarının destekleri, akademisyenlerin, ekiplerin AR-GE çalışmalarıyla önemli bir seviyeye ulaştıklarını vurguladı. Şengül; “Ne Türkiye’de ne Avrupa’da bu kapasitede bu yoğunlukta bir tesis yok. Bu tip yoğun kirli sularda Avrupa’da bile olmayan bir tesisi burada dizayn etmiş olduk; 25 bin metreküp günlük MBR ve RO tesis olarak bakıldığında bu kapasitede Türkiye’deki tek tesis” dedi.
Bursa’da yer altı su tüketiminin çok fazla olduğuna dikkat çeken Şengül; “Bizim bölgemizde yüzde 100’dü. Şimdi biz yüzde 30-35’ini azaltarak bu noktalara kadar düşürdük” ifadelerini kullandı. Şengül, yeni bir proje için protokol imzaladıklarını, kullanılan yüzde 65 yer altı suyunu da tamamen iptal edip hiç bu kaynağı kullanmadan, sürdürülebilir maliyetlerle suyun yüzde 100’ünü geri kazanacaklarını sözlerine ekledi.
“Su geri kazanım projelerinin artması gerekiyor”
DOSAB Arıtma Grup Şefi Selen Tunçman, firmalardan gelen tüm evsel ve endüstriyel atık suyun arıtma tesisine yönlendirildiğini belirtti. Türkiye’nin yıllık kişi başına düşen su miktarı bakımından ‘su stresi çeken ülkeler’ sınıfında olduğuna dikkat çeken Tunçman, “Gittikçe su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına ilerlemekteyiz. Bu yüzden suyun geri kazanımı çok önemli. Su geri kazanım projelerinin artması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.