Bursa Textile Show Fuarı (BURTEX), 18-20 Ekim tarihleri arasında 8. kez tekstil sektörü temsilcileri ile yabancı iş profesyonellerini Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde bir araya getirdi. BTSO iştiraklerinden KFA Fuarcılık tarafından Ticaret Bakanlığı, KOSGEB ve Uludağ Tekstil İhracatçı Birlikleri (UTİB) destekleriyle düzenlenen fuarda 133 firma, kumaş ve aksesuar koleksiyonlarını sergiledi. Fuara Rusya, İspanya, İtalya ve İngiltere başta olmak üzere 40’ı aşkın ülkeden 500’den fazla yabancı alıcı katıldı. Fuar akşamında düzenlenen ‘Turkish Textile Network(TTN) Natureverse Reflect Vol.1’ etkinliğinde, ipliğinden kumaşına, tasarımından bitmiş ürününe kadar her aşamada tamamen TTN üyesi firmalar tarafından üretilen kıyafetler yerli ve yabancı alıcıların beğenisine sunuldu.
UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin sektörün marka fuarlarından biri haline gelen Bursa Textile Show Fuarı’nın açılış kokteylindeki konuşmasında, Türk tekstilinin dünya trendlerini belirleyici konuma gelmesinde fuarların büyük katkısının olduğunun altını çizdi. “Buradaki firmaların ihtiyacı olan alıcıların geldiği bir fuar oldu. DNA’mıza kodlanmış, kültürümüzde olan tekstil geçmişimiz var. Tekstil endüstrisi Bursa’da o kadar güzel konumlanmış ki tedarik zincirinin tüm aşamalarının üretildiği bir şehirdeyiz” diyen Engin, Türkiye tekstil sektörünün inanılmaz hızlı karar veren, çabuk aksiyon alan bir sektör olduğunu vurguladı. Yıl sonu ihracat hedefini 1,4 milyar dolar olarak belirlediklerini aktaran Engin; “DNA’mıza kodlanmış, kültürümüzde olan tekstil geçmişimiz var” dedi.
‘Bursa Textile Show, iş birlikleri için önemli bir platform”
Türk tekstilinin dünya pazarlarına açılmasında fuarların büyük katkısının olduğunu vurgulayan Pınar Taşdelen Engin; “40’tan fazla ülkeden alıcıları tekstil sektörümüzün önde gelen firmalarıyla buluşturan BURTEX’in çok faydalı iş birlikleri için önemli bir platform olacağına inanıyorum. Güvenilir ve aranan bir tedarikçi ülke olduğumuzu tüm dünyaya pek çok kez kanıtladık. Tüm bu başarılı çalışmaların arkasında yatan en büyük güçlerin başında, gelişmiş ülkelerin standartlarına erişmemizi sağlayan Ar-Ge, inovasyon ve tasarım kültürünü sektörümüze entegre edebilmemiz geliyor” dedi. Bunları yaparken hem ihracatı sürdürülebilir kıldıklarını, hem de sürdürülebilir ürünlerin payını artırmaya devam ettiklerini aktaran Engin; “Türk tekstil ve hazır giyim sektörlerinin dünyada hak ettikleri sağlam konumu güçlendirmeleri için tüm ekosistemimizle birlikte sürekli çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.