Hem küresel çapta hem de Türkiye’de Cotton USA (CCI) tarafından temsil edilen Amerikan pamuk endüstrisi, Türk tekstil sektörünün en önemli ham madde tedarikçileri arasında yer alıyor. Güçlü iş birlikleri ve sağlam kurumsal bir yapıyla Türk tekstil üreticileri için vazgeçilmez partnerine dönüşen Amerikan pamuk üreticileri, yaşanan dönemsel sorunlara karşın Türk tekstil endüstrisinin üretim gücüne ve esnekliğine dikkat çekiyor. Textilegence’a özel açıklamalarda bulunan Cotton USA EMEA Bölgesi Direktörü Nezihi Aslankeser, kendilerini sadece bir elyaf tedarikçisi olarak konumlandırmadıklarının altını çizerek tedarik zincirini değer kazanması ve şeffaflığın geliştirilmesi için de çalıştıklarını söyledi.
Amerika’nın özellikle güney doğu bölgesini vuran fırtına ve kasırgalar, Texas bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle pamuk üretiminin olumsuz etkilendiğini söyleyen Aslankeser, şu bilgileri paylaştı; “Amerika’da pamuk kuşağı olarak bilinen 17 eyalette üretim yapılıyor ve ne yazık ki yaşanan kasırgalar ve aşırı sıcaklık nedeniyle son 5 yılın en düşük üretim miktarı gerçekleşti. Bu nedenle üretimin 14,2 milyon balya olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak uzun yıllardır tedarik sağladığımız pazarlar açısından bu durum olumsuz bir tablo yaratmayacak ve tedarik süreçleri aksamayacaktır. Pamuk siparişleri planlandığı sürelerde tedarik ediliyor ve müşteri desteklerimiz kesintisiz sürüyor.”
Amerikan pamuk endüstrisinin sadece bir elyaf sunmanın ötesinde tekstil ve giyim sektörünün sürdürülebilirlik ve şeffaflık standartlarını da yükseltmeye odaklandığını belirten Aslankeser; “Sürdürülebilirlik platformumuz ve US Cotton Trust Protocol’un Türk tekstil endüstrisine değer kattığına inanıyoruz. Bu protokolün henüz dördüncü yılında olmamıza rağmen, global markalardan çok ciddi talepler alıyoruz. Türkiye’de de pilot uygulamaların başladığını, önümüzdeki dönemde bir üst seviyeyi ifade eden scale-up siparişlere geçişlerin de başlayacağını düşünüyoruz. Pamuk dediğimizde sürdürülebilir bir malzemeden bahsediyoruz. Cotton USA olarak buna ek olarak tedarik zincirinin daha şeffaf olması için izlenebilirliği artıran adımlar atıyoruz. Nihai ürüne kadar üretici ve tüketiciler tarladaki verilerden pamuk balyalarımıza kadar ham maddenin izini takip edebiliyor. Önümüzdeki dönemde de Türk tekstil endüstrisinin sürdürülebilirlik ve şeffaflık gibi alanlarda daha avantajlı olması için güvenilir bir partner olarak kendimizi konumlandırıyoruz” dedi.
Amerikan pamuğuna dünya piyasalarında güven duyuluyor
Nezihi Aslankeser markalaşma süreçleri çerçevesinde de tedarik zincirinin şeffaflaşması ve sertifikasyon süreçlerini netleştirilmesi gerektiğini söyleyerek, Amerikan pamuğunun bu konularda sektöre yön ve ilham verdiğini belirtti. Aslankeser; “Pamuk üretimi yapan bir ailenin üçüncü kuşak bireyi olarak Amerikan pamuğuna dünya piyasalarında büyük bir güven duyulduğunu içtenlikle söyleyebilirim. Pamuk tedarikinizi sürdürülebilir bir program çerçevesine aldığınızda direkt olarak yeni bir seviyeyi çıkıyor, küresel pazarlarda aranan firmalar arasına giriyorsunuz. Piyasada Amerikan pamuğundan yapılmış iplikle farklı menşeden pamuktan yapılmış iplik arasında net bir farklılık vardır. Tekstilciler yüksek kalite ve güven için bizi tercih ediyor. Kontaminasyonsuz iplik isteniyorsa tek çözümün Amerikan pamuğu kullanmak olduğunu bütün tekstilciler biliyor” diye konuştu.
Cotton USA’in müşterilerine sunduğu platform ve protokollerin katılım bedelinin üstünde kazanımlar sağladığını belirten Aslankeser sözlerini şöyle sürdürdü; “Hem sürdürülebilirlik hem de diğer sertifikalarımıza baktığımızda üyelik maliyetinin çok düşük olduğu görülür. Bununla birlikte, iplik üreticilerine sağladığımız hizmet ve desteklerin çok daha değerli olduğunu görüyoruz. Cotton USA Solutions ekibimiz iplik fabrikalarına sunumlar yapıyor, üyelerimiz düzenlediğimiz bilgilendirici etkinliklerimize rahatça katılabiliyor. Ayrıca bizim sağlamış olduğumuz logo kitlerini özellikle kendi pazarlama materyallerinde, fuar stantlarında, dokümanlarında, web site ve maillerinde kullanabiliyorlar. Bu onlara hem bir aidiyet hem de bir kimlik kazandırıyor. Kısaca burada faydanın maliyetinden çok daha yüksek olduğunu net olarak belirtebilirim.”
Sentetik elyaflar hariç tutulduğunda, dünyada en çok tüketilen doğal elyafın pamuk olduğunu belirten Aslankeser, pamuğun sürdürülebilir bir tarım ürünü olarak karbon ayak izinin de en düşük seviyelerde olduğunu ifade etti. Sağlık açısından da pamuğun tercih edilmesi gereken bir elyaf olduğunu dile getiren Aslankeser; “Pamuk doğaya %100 geri dönebilen bir ürün, bunun gibi başka hiçbir elyaf yok. Hem doğamız hem de insan sağlığı için pamuğu daha fazla tercih etmemiz geleceğimiz için de önemli” diye konuştu.
Türkiye’de kullanılan her üç pamuktan biri Amerikan pamuğu
Türk tekstil endüstrisinin Amerikan pamuğu ile güçlü ve geniş bağlara sahip olduğunu söyleyen Nezihi Aslankeser, son piyasa rakamlarının bu başarıyı ortaya koyduğunu ifade etti. “Türk tekstil endüstrisinin pamuk talebinin önemli bir kısmını biz karşılıyoruz” diyen Aslankeser; “Yıllar bazında değişmekle birlikte bu rakam %50 ila %30 oranında yer alıyor. 1 Ağustos 2023 ile 31 Temmuz 2024 arasındaki mahsul yılında, Türkiye’nin pamuk ithalatında %30 ile Amerikan pamuğu yine en önemli tedarikçi olarak öne çıktı. Kısaca pazara giren her üç pamuktan biri Amerikan pamuğu olarak kayıtlara geçti” dedi.
Türkiye’de tedarik miktarları kadar yüksek elyaf kalitesi ile de Amerikan pamuğunun pazarda farklılaştığını belirten Aslankeser, U.S. Cotton Trust Protocol’un yanı sıra Cotton USA lisansı sayesinde de iplikçilerin lisanslama yapabildiklerini açıkladı. Aslankeser, nihai ürünlerde hem kalite hem de şeffaflık için bu etiketlerin artık aranan bir özellik haline geldiğini söyledi.
Küresel pazarda Çin-ABD arasında yaşanan ticaret savaşı ve Bangladeş’teki siyasal belirsizlik gibi nedenlerle Türk tekstil endüstrisinin daha avantajlı hale geldiğini söyleyen Aslankeser, Türk giyim sanayinin üretim hızı, esnekliği ve kalitesi ile gelişmiş pazarların en önemli tedarikçisi olarak dikkat çektiğini belirti. Sektörün yaşadığı geçici zorlukları aşacağına inançlarının tam olduğunun altını çizen Aslankeser sözlerini şöyle tamamladı; “Bu süreçte paydaşlarımızı desteklemek için 1 yıl vadeli kredi sistemimiz onlara büyük avantaj sağlıyor. Vade süresini 24 aya çıkarmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzun vadeli finansman kaynağına erişim üretim maliyetlerini yönetmeleri açısından stratejik bir öneme sahip. Amerikan pamuk endüstrisi olarak Türk tekstil ve giyim sektörünün potansiyeline inanıyoruz.”