Avrupa Hazır Giyim ve Tekstil Konfederasyonu (EURATEX), Avrupa Komisyonu tarafından sunulan AB Tekstil Stratejisinin birinci yıldönümünde sürece ilişkin bir değerlendirmede bulundu. EURATEX, stratejinin uygulanması konusunda dikkatli bir şekilde iyimser olmaya devam ettiklerini, ancak önümüzdeki yolda bazı önemli tehlikelere karşı uyarılarda bulunmaları gerektiğini söyledi. Ağırlıklı olarak çevresel ayak izinin azaltılmasına ve tekstil değer zincirinde sürdürülebilirlik ve şeffaflığın teşvik edilmesine odaklanan strateji, ilk yayınlandığında sivil toplum grupları tarafından da eleştirilmiş ve insan hakları gibi kilit konuları odak noktasından kaçırdığına dikkat çekilmişti.
EURATEX, Avrupa tekstil endüstrisinin stratejik önemini ve temel rekabet değerleri olan kalite ve yaratıcılığı kabul ettiği için stratejinin yayınlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. EURATEX aynı zamanda bu vizyonu gerçeğe dönüştürmenin hassas bir süreç olduğu, sürdürülebilirlik ile rekabetçiliği uzlaştırmaları gerektiği konusunda uyarıda bulundu ve yeşil (ve dijital) geçişi yapmanın şirketlerini daha güçlü hale getirmesi gerektiğini; faydaların maliyetlerden daha ağır basması gerektiğini söyledi.
Konfederasyonun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Bu öngörü, stratejinin başlatılmasıyla hemen hemen aynı zamanda patlak veren ve ekonomik bağlamı önemli ölçüde değiştiren Ukrayna’daki Rus savaşıyla ciddi bir darbe aldı. Enerji fiyatları 10 kat artarak Avrupa endüstrisini küresel rakipleri karşısında önemli bir dezavantaja soktu ve şirketlerin kapanmasına veya yer değiştirmesine yol açtı. Çin’deki uzun süreli karantina ve ABD ve diğer ülkelerdeki savunmacı ticaret politikaları piyasada daha fazla belirsizlik yarattı ve tedarik zincirlerini kesintiye uğrattı.”
EURATEX gerçekçi bir takvim ve “rekabetçilik testi” çağrısında bulunuyor
Konfederasyon, AB Tekstil Stratejisi ile ilgili uyarılarını şu şekilde açıkladı:
“Bu çalkantılı zamanlara rağmen Komisyon, AB Tekstil Stratejisi’nin (taslak) mevzuata dönüştürme konusunda ‘hızla’ ilerliyor. Şu anda, tekstil sektörünü sıkı bir şekilde denetlenen bir sektöre dönüştürecek en az 16 yasa tasarısı masada bulunuyor. Bu yeni düzenleyici çerçevenin kalitesi, stratejinin başarısı için kritik önem taşımaktadır: gelecek kuralların tutarlı, teknik olarak uygulanabilir ve icra edilebilir olması ve KOBİ’ler için minimum maliyete sahip olması gerekmektedir. Her bir mevzuatın kabul edilmeden önce gerçekçi bir takvime bağlanması ve “rekabetçilik testine” tabi tutulması çağrısında bulunuyoruz.
Tekstil şirketlerinin bu yeni çerçeveye uyum sağlamaları için bilgilendirilmeleri ve desteklenmeleri gerekmektedir. Bunun için, inovasyon ve dijitalleşme, beceri geliştirme, start up’lara destek ve uluslararasılaşmanın yanı sıra uygun fiyatlı enerjiye erişim alanlarını kapsayacak şekilde sektöre özel olarak ayrılması gereken önemli miktarda fon gerekmektedir. Bu bağlamda EURATEX, Komisyon’u mevcut ‘iyi niyetleri’ somut kararlara dönüştürmeye çağırmaktadır.
Hem bireysel tüketicilerden hem de kamu yetkililerinden (tedarik) sürdürülebilir tekstil ürünlerine yönelik talep olmazsa AB stratejisi işe yaramayacaktır. Sürdürülebilir ve yüksek kaliteli tekstil ürünlerine rekabet avantajı sağlamak için, örneğin farklı bir KDV oranı, katı tedarik kuralları, markalar/perakendeciler, üreticiler ve tüketiciler arasında daha yakın iş birliği gibi somut önlemler alınmalıdır.
Tekstil endüstrisinin küresel boyutunu göz ardı edersek AB stratejisi başarısız da olabilir. Giyim ürünlerinin %80’i AB dışında üretilmektedir; bu ürünlerin yeni çerçeveye uyması gerekmektedir, ancak bu eşit oyun alanının nasıl sağlanacağı belirsizliğini korumaktadır. Piyasa gözetiminin – internet üzerinden satışları da hedef alarak – büyük ölçüde artırılması gerekmektedir, ancak bunun için üye devletlerin bugün itibariyle mevcut olmayan önemli çabaları gerekmektedir.”
“Avrupa tekstil endüstrisi için yeni bir dönem başlatabilir”
Bu önemli zorluklara rağmen EURATEX, AB Tekstil Stratejisinin başarılı bir şekilde uygulanması konusunda kararlılığını sürdürüyor. EURATEX Genel Müdürü Dirk Vantyghem, yaklaşık 150.000 Avrupalı tekstil şirketinin girişimciliği, kalitesi ve yaratıcılığına dayanarak sürdürülebilir tekstilde küresel bir lider olmak istediklerini belirtti. Vantyghem, bu yeni çerçeveyi oluşturmanın inanılmaz bir zorluk olduğuna ve sektör ile düzenleyici kurum arasında yakın bir diyalog gerektirdiğine dikkat çekerek; “Ancak iyi tasarlanır ve dikkatle uygulanırsa, Avrupa tekstil endüstrisi için yeni bir dönem başlatabilir” dedi.