Mobilya sektörünün çatı kuruluşu MOSFED (Mobilya Dernekleri Federasyonu) üyeleri arasında gerçekleştirdiği anket çalışması ile sektör sorunlarını, sektörün beklenti ve gelecek trendlerini ilk ağızdan dinledi. Federasyon üyelerinin ve üretici firmaların yoğun bir katılım gösterdiği anket sonuçlarına göre, sektörün en önemli sorunu ham madde maliyetleri olarak açıklandı. Diğer sorunların ise sırasıyla nitelikli insan kaynağı ve vergi uygulamaları olduğu tespit edilirken; haksız rekabet, taklit ürün, kaçak işçilerin akreditasyonu sektörün diğer konuları arasında yer aldı. Aynı zamanda sektörün talep ve beklentilerine de ışık tutan anket, sektörün kamudan öncelikli olarak ham maddeye erişim, istikrarlı ham madde tedarikini kolaylaştırma, Ar-Ge destekleri yer tahsisi ve ihracat konularında destek beklediğini ortaya koydu.
“Mobilya sektörü Türkiye ekonomisi için son derece önemli”
Anket sonuçlarını değerlendiren MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, sektörün üretim, istihdam ve ihracat rakamları ile Türkiye ekonomisi için son derece önemli bir noktada bulunduğunu söyledi. Bugün 36 bin üreticiyle doğrudan 250 bin dolaylı olarak 500 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirten Güleç sözlerini şöyle sürdürdü:
“10 milyar dolarlık üretim kapasitemizle yıllık 4 milyarı aşan ihracat gerçekleştiriyoruz. Tüm bu başarılı verilere, ham madde maliyetlerindeki artış, vergi uygulamaları, nitelikli insan kaynağı sorunlarına karşın ulaşabildik. Sektör rakamlarımızın ve ülkeye olan katma değerimizin her geçen gün artabilmesi için kamunun sektör sorunlarının çözümü konusunda yanımızda daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Böylece yıl sonu, 2023 ve küresel hedeflerimize daha istikrarlı bir şekilde ulaşabiliriz.”
“Ülkemizi dünyanın mobilya üretim merkezine dönüştürebiliriz”
Küresel mobilya devlerinin Türkiye’deki üretimlerini artırma kararı aldıklarını hatırlatan Ahmet Güleç, bu kararın mobilya sektörü açısından son derece değerli bir fırsat olduğunu belirtti. Güleç sektöre ilişkin şu açıklamalarda bulundu; “Dünyada tasarım, kalite, üretim ve kapasite anlamında son derece güçlü bir konumdayız. Kamunun bu dönemde sektörümüze sağlayacağı ek destek ve teşviklerle küresel üreticilere sağladığımız avantajı artırabilir, ülkemizi dünyanın mobilya üretim merkezine dönüştürebiliriz. Bu anlamda sektörümüz kamudan öncelikli olarak hammadde, Ar-Ge, yer tahsisi, ihracat, bina ve makine yatırımları konularında destek ve teşvik bekliyor. Bu adımların atılmasıyla birlikte yeni üreticileri de ülkemize çekebilir, ülkemizi mobilyanın cazibe merkezine dönüştürebiliriz. Bunun sonucunda da ülkemizin ihracatını ve istihdamını artırabiliriz.”