Itema, Saurer, Jakob Müller, Comez, Xetma, Martel ve Loepfe gibi alanında lider markaları Türkiye pazarına sunan Bilol Mümessillik, Türk tekstil sektörünü yeni bir teknoloji markası ile buluşturdu; Prashant Group. Hindistan merkezli Prashant’ın dokuma ve örme hazırlık makineleri ile fabrika içi otomasyon ve lojistik makinelerinin Türkiye temsilciliğini artık Bilol Mümessillik yürütecek.
1975 yılında kurulan Prashant, tekstil sektörü için birçok makine ve ekipman üretimi gerçekleştiriyor. Hindistan menşeli marka, en güçlü makine üreticilerinden İtalya merkezli Gamatex ve Ferber ile, ABD menşeili Westpoint ile teknolojik ve ticari iş birliği gerçekleştirerek, hızlı bir yükseliş elde etti. Prashant, geliştirdiği teknolojik ve uygun maliyetli çözümlerle küresel pazarda ciddi bir pay almayı ve müşterilerin taleplerine yanıt vermeyi başardı. Firma dokuma ve örme hazırlık makineleri ile tekstil sektörüne hizmet sunuyor.
Bilol Makine Mümessillikleri Satış Müdürü Sertaç Filat, firma olarak yüzyılı aşkın bir süredir tekstil sektörünün öncü firmalarıyla faaliyet yürüttüklerini söyledi. Filat, dokuma ve örme hazırlık makineleri konusunda uzun bir deneyime sahip olduklarını belirterek; “Tecrübenin yanında, mümesillik faaliyetlerine devam ettiğimiz firmalar sayesinde Türk tekstil hayatında ciddi bir erişim ağına sahip olduk” dedi.
Prashant, Türk tekstil sektöründe daha güçlü olacak
Sertaç Filat, pandemi döneminde Bilol ve Prashant arasındaki iş birliğinin, Prashant Group’un Türk tekstil sektöründe faaliyetlerine güç katabilecek bir partner arayışı ile kendileriyle irtibata geçmesiyle başladığını söyledi. Filat; “Kısa süren görüşme sürecinde iş birliği konunda karar aldık. Bunun her iki firmaya fayda sağlayacağına ve iki firma için de uzun soluklu bir hikayenin başlangıcı olacağına inanıyoruz. Bu iş birliği sayesinde, Türk tekstil sektörüne rekabetçi fiyatlarla dokuma ve örme hazırlık teknolojileri sağlayacağız, bu ise yatırım ve işletme maliyetleri anlamında tekstilcilere avantaj sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Bilol Mümessillik güvencesi ile Prashant’ın birçok çözümünün Türk tekstilcilere sunulacağını belirten Filat, bu çözümleri şöyle sıraladı; “seri çözgü makinesi, haşıl makinesi, konik çözgü makineleri, indigo hazırlık hatları (slasher, halat boya ve leventten bobine sarım), üretim içi lojistik ve otomasyon makineleri. Filat; “Bu makinelerle global pazardaki en yüksek teknolojiyi en ekonomik yatırım maliyetiyle Türkiye pazarına sunacağız. Mesela Prashant marka leventten bobine sarım makinesinin sahip olduğu teknolojiyi sunabilecek başka bir firma yok. Ayrıca müşterilerimizin uzun yıllardır bizlerle olan çalışmalarından, hizmet kalitemize olan güvenlerinden dolayı Prashant ürünleri ile çalışmak isteyeceklerine de eminiz” dedi.
Pazarlama açısından satış kadar satış sonrası hizmetlerin de büyük bir öneme sahip olduğunu dile getiren Filat, diğer tüm temsil ettikleri markalarda olduğu gibi Prashant için de yedek parça ve teknik servis hizmetlerini kesintisiz ve kapsamlı olarak gerçekleştirecekleri bilgisini verdi.
Pandeminin etkileri 2021’de de görülecek
Sertaç Filat, pandeminin getirdiği zorlu koşullar ve artan yatırım maliyetleri nedeniyle birçok tekstilcinin yatırım kararlarını erteleyerek, mevcut eski makinelerle çalışmaya devam etmeyi tercih ettiğini söyledi. Pandeminin ilk döneminde ev tekstiline yönelik yatırımların devam ettiği bilgisini veren Filat, giyimlik sektöründe halen yatırımların düşük seviyelerde olduğunu ifade etti. Filat, birçok farklı sektöre hitap eden markalar sayesinde, bu süreci az hazarla atlattıklarını kaydetti.
2021 yılında da pandeminin belirleyici bir rol oynayacağını savunan Filat, teknik tekstiller alanında yatırımların artacağını, buna karşın ev tekstili ve giyimlik sektörlerinde yatırımcıların pandemi koşullarına göre anlık karar verebileceğini öngördüklerini söyledi. Sertaç Filat sözlerini şöyle bitirdi;
“Ülkemizde ve tüm dünyada giyimlik sektörü normal bir yıl hedefinin çok altında ilerliyor. Tabii ki, bu atalet durumu, sadece kumaş üreticilerini değil, konfeksiyon ve konfeksiyon aksesuar tedarikçilerini de negatif etkiliyor. Giyimlik sektörünün hareketlenmesi hepimizin en büyük temennisi. 2021’in ikinci yarısında, aşılanma ile birlikte vaka sayılarındaki düşüşler sektörün hareketlenmesine yol açabilir. Giyimlik alandaki bu durağan tabloya karşın, ev tekstilinde devam eden pozitif ivme sektör olarak herkesin yüzünü güldürdü. Bu süreçte, ülkemizdeki ev tekstil markaları ve üreticilerinin global pazarda ciddi bir paya sahip olacağına inanıyoruz. Pandemi sürecinin getirdiği bir başka sürpriz olumlu gelişme teknik tekstil üretiminde oldu. Bu alanda ülkemizdeki yatırımların artmakta olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar global üretimde düşük bir orana sahip olan bazı sektörlerde yeni yatırımlarla ciddi bir konuma gelebiliriz.”