Türk tekstil endüstrisinin en önemli çözüm partnerlerinden BTC Bilgi Teknolojileri tarafından 14 Kasım tarihinde Polat Renaissance Otel’de düzenlenen, tekstil endüstrisinde su yönetimi, sürdürülebilir ve temiz üretim odaklı 1. Water Intelligence – Susuz Tekstile Doğru Konferansı büyük bir başarı elde etti. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği (TTTSD) desteği ve sektörden geniş bir katılımla gerçekleştirilen konferans ‘Susuz Tekstil’e Doğru’ sloganıyla tekstil üretiminde yaşanan çevresel sorunları masaya yatırdı ve sürdürülebilir çözüm yollarını gösterdi.
Tekstil endüstrisinin dokuma, terbiye, boya ve baskı segmentlerinde önde gelen 75 firmasından 130 katılımcı ile gerçekleşen konferansa hem sektör hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan tam destek sunuldu. Konferansa TTTSD Başkanı Vehbi Canpolat, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı yetkilisi Hakan Balman, Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Başkanı Adil Nalbant başta olmak üzere üst düzey firma ve mülki idare yetkilileri katıldı.
Temiz üretimle doğal kaynaklar korunacak
1. Water Intelligence – Susuz Tekstile Doğru Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren BTC Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Nurten Ergün desteklerinden dolayı tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. Hedeflerinin temiz üretim uygulamaları çerçevesinde sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir yaşam olduğunu söyleyen Ergün sözlerini şöyle sürdürdü; “İlkini gerçekleştirdiğimiz bu konferansın odağında doğal kaynakların, özellikle suyun korunması yer alıyor. Temiz bir üretim ile su kullanımının en aza indirilmesi ve kullanılan suyun tekrar üretim sürecine dahil olmasını mümkün kılan yeni teknolojiler ve çözümler bugün konuşulacak. Konferansımızın 3 temel başlığı bulunuyor; su yönetimi, suyun geri kazanılması ve susuz teknolojiler.”
BTC Bilgi Teknolojileri’nin sektörde 25 yılı geride bıraktığını dile getiren Nurten Ergün, firmanın danışmanlık, dijital baskı makineleri ve son olarak da sürdürülebilir, temiz üretim teknolojileri konusunda bir çözüm sağlayıcıya dönüştüğünü dile getirdi. Ergün; “Düzenlediğimiz bu konferans sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir yaşam hedefine odaklanıyor. Sektördeki tüm ana paydaşlarla tekstil moleküler kimyası ve entegre su yönetimi imkanı hakkında gerekli farkındalığı yaratmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Tekstil endüstrisi sürdürülebilir bir yapıya dönüşüyor
Türk tekstil endüstrisinin günümüzde 80 milyar dolarlık üretim gücüne sahip olduğunu söyleyen TTTSD Başkanı Vehbi Canpolat; önümüzdeki 10 yılda bu değeri 120 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Küresel trendlere ve tüketici taleplerine bağlı kalarak gelişimin süreceğini ifade eden Canpolat, dünyada üretim şekillerinin değiştiğini ve çevresel duyarlılığın arttığını belirtirken şunları dile getirdi;
“Sürdürülebilirlik ve geri dönüştürülebilir ürünler hayatımızda daha fazla yer alıyor. Genel olarak sanayileşirken dünyayı kirlettik. Bunun değişmesi gerekiyordu ve bu konuda en duyarlı sektörlerden biri tekstil sektörü oldu. Geri dönüşüm ile hammadde kullanımı en aza iniyor, kullanılan ürün tekrar üretim döngüsüne giriyor ve dünyamızı daha az kirletiyoruz. Yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle üretim sürecinde daha az su kullanımı, kullanılan suyun geri dönüşümle tekrar kullanılabilmesi gibi konular artık hayatımızın içinde.”
Türkiye su fakiri olmaya doğru gidiyor
Gelişen teknolojilerin hayatımızı kolaylaştırıp yaşam konforumuzu arttırırken; çevre üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı yetkilisi Hakan Balman; bunların bazen geri dönüşü imkânsız çevre sorunlarına yol açtığını bildirdi. “Hızlı nüfus artışı, aşırı yanlış sanayileşme, kuraklık, aşırı tüketim gibi faktörler su kaynaklarını başta olmak üzere; tüm doğal kaynakları dünya çapında ciddi şekilde tehdit ediyor” diyen Balman; Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını, hatta su fakiri olmaya doğru ilerlediğinin altını çizdi.
Hem miktar hem de kalite açısından su kaynaklarının korunması gerektiğini belirten Balman; çevrenin korunması için entegre bir bakış açısına ihtiyaç olduğunun açıkladı. Balman temiz sanayi üretimi için ilk çalışmaların tekstil sektöründe başladığını ve sektörde yüksek bir farkındalık olduğunu da sözlerine ekledi.