Lenzing Gelecek İçin ‘Elyafın Ötesine’ Bakıyor – 2018 yılında köklü bir dönüşüm ve değişim yaşayan Lenzing Group, B2B stratejisini B2ME olarak geliştirdi. Grup ürün portföyünü büyük ölçüde sadeleştirirken, TENCEL™ markasının yükselişine dikkat çekiliyor.
Selülozik elyafların küresel markası Lenzing tarihinin en köklü dönüşümlerinden birini yaşıyor. Hem ürün yapılanmasını hem de logosunu yeniden oluşturan Lenzing, bu bağlamda pazara yeni bir bakış açısı sunuyor. Lenzing Grup Global Marka Yönetim Direktörü Harold Weghorst, grubun 80 yıldır özellikle B2B (işten işe) alanında pazarın en önemli oyuncularından biri olarak bilindiğini hatırlattı. Weghorst; “Artık ‘elyafın ötesine’ bakmanın ve bilinir olan markamızı bir B2ME markasına dönüştürme zamanı. Yeni dönüşümün tadını çıkarmak için sizi web sayfamızı ziyaret etmeye davet ediyoruz” dedi.
Harold Weghorst, Lenzing’in kurumsal sCoreTEN stratejisi doğrultusunda, sadece kalite ve inovasyon açısından değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğe bağlılık ve değer zincirinde güçlü ilişkiler kurarak da sektöründe lider olarak kendini konumlandırmak istediğini söyledi. Lenzing’in yeni kurumsal marka stratejisini ‘elyafın ötesine’ dayandığını kaydeden Weghorst ürün portföylerindeki değişimi şöyle anlattı;
“Lenzing, tekstil (giyim ve ev tekstili), nonwovens (dokunmamış ürünler) ve endüstriyel sektörlerde gelişmeye odaklanmaya devam edecek. Yeni markalarımızda marka portföyü büyük ölçüde azalacak, sadeleşecek ve sadece müşteri segmentlerine ve uygulamalara adanmış çok sınırlı sayıda markaya odaklanacağız. Ürün portföyü aynı kalacak. Müşteriler kalite, yenilik ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımıza güvenebilirler. Yeniliklerimiz, müşteri ihtiyaçlarına hizmet vermenin yanında sürdürülebilirliğe de odaklanacaktır. Müşterilerimize sunduğumuz hizmetler artacak.”
Lenzing Gelecek İçin ‘Elyafın Ötesine’ Bakıyor: Türkiye önemli bir pazar
Lenzing Grup Türkiye & MEA Bölge Direktörü Jürgen Eizinger ise Türkiye’nin kendileri için çok önemli bir pazar olduğunu vurguladı. Türk tekstil endüstrisinde sürekli yatırım yapıldığını gördüklerini belirten Eizinger, Türk tekstilcilerle dönük çalışmalarını şöyle değerlendirdi; “
“TENCEL™ ‘in sağlamış olduğu konfor, ciltteki nazik dokunuşu, doğal ve çevreye duyarlı olması için tasarlanan temel faydalarına odaklanacağız. Bu avantajlar, TENCEL ™ markasının “Çok iyi hissettirir” temel sözününde toplanır. Bu mesajımızı son tüketiciler ile paylaşabilmek için marka ve perakende zincirleri ile işbirliği ve beraber marka kampanyaları yapacağız.”
Lenzing’in rakiplerinden farklı ve üstün yanları ile sektöre sağladığı katma değeri ele alan Eizinger, sürdürülebilirlik ve çevresel değere vurgu yaptı; “Lenzing özellikle çevre dostu çözümlerle ve tüketici ihtiyaçlarına daha fazla odaklanmasıyla beraber gelecekte inovasyon yoluyla mükemmelliği teşvik etmeye kendini adamıştır. Sürdürülebilirlik, botanik kökenli kaynakların kullanımı, en düşük çevresel etkiye sahip üretim teknolojisi ve 100% doğada parçalanabilen ve gübreleşebilen elyaflarını geniş bir çerçevede kapsar.”
Lenzing tarihin en iyi sonuçlarını elde etti
2017 yılında, Lenzing Group iyi bir ürün portföyü ve yüksek satış fiyatları ile birlikte elverişli bir pazar ortamı sayesinde tarihinin en iyi satış sonuçlarını elde ettiğini duyurdu. Grup, geçen yıl gelirlerini %5,9 oranında arttırarak, 2,26 milyar Euro’ya yükseltti. FAVÖK (Faiz, vergi, amortisman öncesi kar) ise yüzde 17,3 artışla 502,5 milyon Euro’ya çıktı. Grubun 2017 yılı net karı ise %23’lük artışla 281,7 milyon Euro’ya yükseldi. Geçen yıl grubun hisse başına kazancı artarak 10,47 Euro olarak hesaplandı.
Lenzing Group CEO’su Stefan Doboczky şu açıklamayı yaptı; “Lenzing Group 2017 yılında çok başarılı bir yıl yaşadı. Şirket stratejimiz SCoreTEN’i büyük bir disiplinle uygulamaya devam ettik ve yatırım projemize odaklandık ve pozitif pazar ortamında başarılı bir şekilde değer elde ettik. Yenilikçiliğe ve müşteri odaklılığına olan bağlılığımız, Hong Kong’da bir uygulama inovasyon merkezinin açılması Türkiye’deki yeni satış ve pazarlama ofisinin oluşturulmasıyla desteklendi.”