Türk makine sektörünün küresel pazarlardaki tanıtımı için başlatılan Büyüme Makinesi kampanyası, sektörün potansiyeline dikkati çekiyor.
Türk sanayiinin önemli isimlerinin yer aldığı ‘Tıkır Tıkır’ reklam filmiyle büyük ses getiren Türkiye’nin Makinecileri, yeni reklam filmi “Büyüme Makinesi”ni tanıttı. Makine sektörünün çalıştıkça değer yarattığına ve insanların yaşamlarına doğrudan katkı sağladığına dikkat çekilen reklam filminde, büyüme makinesinin Türkiye’nin refahı için tıkır tıkır çalışmaya devam ettiği vurgulanıyor.
Türkiye’nin Makinecileri olarak tüm dünyada bilinen güçlü bir marka olmak için çalıştıklarını ifade eden Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran; “Makine sektörünün ülkemizi her alanda bir üst sınıfa taşıyacak deneyim ve altyapısı mevcut. Türkiye bu potansiyeli iyi kullanabilir ve büyüme makinesini doğru işletebilirse tüm dünyada takdir edilen bir başarı hikâyesi yazabilir. Biz Türkiye’nin Makinecileri olarak dünya mal ticaretinin daraldığı bir dönemde ihracat artışımızı sürdürerek bu başarı hikayesinin ilk cümlesini yazdık” dedi.
Dünya makine ihracatında Türkiye’nin, küresel ortalamanın üzerinde artış kaydeden iki ülkeden biri olmasını sağlayan makineciler, sektörün yeni dönem hedeflerini ve yol haritasını açıkladı. Makine sektörünü ülkenin “Büyüme Makinesi” olarak tanımlayan Türkiye’nin Makinecileri yeni dönem iletişim kampanyasında da bu slogandan yola çıktı.
Ekonomik belirsizliklerin dünya genelinde bir istikrarsızlık yarattığı 2016 yılının ilk 10 ayında 11 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin Makinecileri, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4’lük büyüme sağlamayı başardı. Makine sektörü son 15 yılda ihracatını yüzde 700 oranında artırmayı başararak Türkiye’de ekonomik istikrarının başrol oyuncularından biri oldu.
“Türkiye’de sanayi devrimi yapacak güç ve potansiyel var”
Dünya mal ticaretinin yüzde 3-4 seviyelerinde daraldığı bir dönemde, Türkiye’nin Makinecilerinin ihracattaki artışının sürdüğünü vurgulayan Adnan Dalgakıran şunları söyledi; “Bu başarımızla gurur duymakla birlikte daha alınacak çok yol olduğunun bilincindeyiz. Uluslararası rekabette gücümüze güç katabilmemiz, rakiplerden daha iyi bir sanayi stratejisine sahip olmamızla mümkündür. Türkiye bir sanayi devrimi yapacak ve ileri teknolojili ürün ihracatında ‘ben de varım’ diyebilecek güç ve potansiyele sahip bir ülke. Sanayideki atağın sembolü ise ‘Büyüme Makinesi’ olacak”
Uluslararası ölçekte rekabetçi bir piyasada Türkiye’nin Makinecileri markasını kabul ettirebilmek için kendi özgün iş yapma biçimlerini ortaya koymaya çalıştıklarını belirten Dalgakıran sözlerini şöyle sürdürdü; “Her birimiz kendi alt sektörlerimizde ayrı ayrı, bambaşka işler yapan makineler üretsek de bir araya geldiğimizde büyük bir makineye dönüşüyoruz. Dünyada markalaşma stratejisini başarıyla yürüten tüm kurumlar gibi, teknoloji ve tasarımdaki temel trendleri yönetmeye çalışıyoruz. Sektörümüz geniş bir yan sanayi ağı oluşturması, teknolojiyle iç içe olması, sanayicilerimizin yatırım maliyetlerini düşürmesi ve nitelikli personele yönelik istihdam alanı oluşturması nedeniyle ekonomide tetikleyici gücüyle Türkiye’nin büyüme makinesi olmayı sürdürüyor. Özetle biz üretiyoruz, Türkiye büyüyor.”
“Yerli sanayiciye yerli makine yakışır”
Adnan Dalgakıran üretimlerin istenilen miktarda, kalitede, rekabetçi fiyatlarda olması ve zamanında teslim konusundaki profesyonel çalışma anlayışının, Türk makine üreticilerinin uluslararası pazarlarda tercih edilmesini sağlayan başlıca özellikler olduğuna dikkat çekti. Makine sektörünün daha rekabetçi bir ivme kazanabilmesi için iç pazarda da yerli makine alımının teşvik edilmesi için önlemler alınması gerektiğini savunan Dalgakıran; “Kamu ve kamu destekli makine ve teçhizat alımlarında, yerli üretimin var olması durumunda, bu ürünler tercih edilmeli. Özel sektör de Türkiye’nin Makinecilerine öncelik vermeli. Yerli sanayiciye yerli makine yakışır” dedi.
Dalgakıran her yatırıma ‘devlet desteği’ şeklindeki toptancı anlayıştan vazgeçilerek, teknolojik açılım sağlayarak dışa bağımlılığı azaltacak yatırımlara teşvikte öncelik verilmesi gerektiğini kaydetti.