İplik üreticilerine en son yeniliklerini ITM fuarında tanıtan Rieter, verimlilik ve kalite odaklı yeni teknolojileriyle fark yarattı. Türkiye pazarında güçlü konumda bulunan Rieter, Erbel Mümessillik ile pazar faaliyetlerini arttırıyor.
ITM 2016 fuarında Türkiye pazarıyla buluşan iplik teknolojileri uzmanı Rieter, Salon 3 Stand 313’de kapsamlı çözümlerine yer verdi. Ziyaretçiler penye makinası E-86 ile OMEGAlap penye hazırlık sisteminin yanı sıra K-46 kompakt eğirme makinasını yakından inceleyebildi. Birçok yeniliği sahip SIDERweb işletme kontrol sistemi de ziyaretçilerle paylaşıldı. Oldukça büyük bir alana kurulu bulunan Rieter standında ayrıca Bräcker, Graf, Novibra ve Suessen markalarının çözümleri de yoğun ilgi gördü. Fuarın 2. Günü standda düzenlenen özel bir etkinlikle medya ve sektör temsilcilerine firma yetkilileri ve uzmanlar tarafından yenilikler hakkında birer sunum gerçekleştirildi.
Textilegence’ye özel açıklamalarda bulunan Rieter Pazarlama Başkan Yardımcısı Edda Walraf, firmanın elyaftan iplik eğirmeye kadar kapsamlı çözümlere sahip olduğunu ancak fuarda bir ileri eğirme teknolojisine yer verebildiklerini söyledi. Bunların özellikle Türk pazarına hitap eden yenilikler ve hizmetler olduğunu vurgulayan Walraf, şunları dile getirdi; “Türk pazarında yoğun bir rekabet söz konusu. Asyalı rakiplerimiz de burada yer alıyor, dolayısıyla yüksek kaliteli ürünler üreterek pazarda öne çıkıyoruz. Ayrıca oldukça esnek ve talep gören ürünler geliştiriyoruz. Tüm bu ürünlerimiz Türk pazarı için mükemmel çözümlerdir.”
Tam Otomasyon Üreticilere Tam Destek
E-36 penye hazırlık ve E-86 penye makinasının verimliliği ile dikkat çektiğini dile getiren Walraf, bunun temelinde güçlü teknik hassasiyet olduğunu belirtti. Bu yüksek hızlı makinalarda kısa elyafların uzun elyaflardan çıkarılmasının verimlilik için önemli olduğunu kaydeden Walraf, E-36 ve E-86’nın bunu mükemmel bir şekilde yaptığını söyledi. Bu penye makinalarının verimlilik ve kaliteyi arttığını ifade eden Walraf, ayrıca penye hazırlık makinası OMEGAlap’ın bu süreci tamamladığına değindi. Walraf; “OMEGAlap ile üretim sırasında vatka sadece iki taraftan değil, tüm yönlerden her zaman kontrol edilebiliyor. Sürekli ve kapsamlı bir vatka rehberliğe sahip olduğunuz için penye hazırlama süreci daha hızlı gerçekleşiyor. Bu nedenle, 6 penye makinasına 1 tane hazırlık makinası yetiyor. Rakiplerimiz ise 4 penye makinası için 1 hazırlık makinası gerektiriyor. Yatırımlar açısından, bu bizim için bir avantaj” dedi.
Fuarda yer veremedikleri tam otomasyonlu makinaları olduğunu hatırlatan Edda Walraf, daha az iş gücü ve daha yüksek verimlilik sunan bu makinaların Türk pazarının ihtiyaçlarına net yanıt verdiğini dile getirdi. Bu çözümlerin Türk müşterilerden yoğun talep gördüğünü aktaran Walraf, bu makinaların kullanım sonrası yeniden kullanıma çok hızlı bir şekilde geri dönebildiğini ve kendi kendini optimize etme özelliklerine sahip olduğunu vurguladı.
2016 İyi Bir Yıl Olarak Tamamlanabilir
Yoğun rekabetin yaşandığı iplik teknolojilerinde Rieter’in pazar başarısını bir ‘şirket sırrı’ olarak belirten Walraf, ürün fiyatı, performans, tanıtım ve dağıtım süreçlerinin burada önemli unsurlar olduğunun altını çizdi. Walraf sözlerini şöyle sürdürdü; “Ayrıca bizim teknolojimizin uzun ömürlü ve az bakıma ihtiyaç duyması önemli bir etken. Müşterilerimizde 20 yıldır, 7 gün 24 saat çalışan makinalarımız bulunuyor. Güvenilirlik ve müşteri memnuniyeti hassasiyetle ele alınıyor. Eğer bir sorun varsa hemen müdahale ediyoruz. Rieter olarak sadece satış yapmıyoruz aynı zamanda müşterilerimizle makinanın tüm üretim ömrü boyunca ilgileniyoruz. Bence bizi özel kılan şey bu; her zaman müşterilerimizin yanındayız.”
Edda Walraf 2016’nın ilk yarısının bölgesel pazarlar bazında değişimler olmakla birlikte stabil bir görünüme sahip olduğunu söyledi. Yılsonu tahminleri için henüz çok erken olduğunu dile getiren Walraf, Türkiye için şunları belirtti; “Türk pazarı için de net bir şey söyleyemeyiz, bölgesel gelişmeler nedeniyle birçok belirsizlik söz konusu. Bununla birlikte, pazardaki mevcut durum yılsonuna kadar sorunsuz ilerlerse, mükemmel olmasa da iyi bir yıl olarak tamamlanabilir.”
Haluk Erbel: Türk Müşterilerin Çözüm Ortağı Olduğumuz için Başarılıyız
ITM fuarında Rieter standında gerçekleşen etkinlikte bir konuşma yapan Rieter’in Türkiye mümessili Erbel Mümessillik Sahibi Haluk Erbel Türk tekstil sektörünün önemine değindi. Türk tekstil ve hazırgiyim endüstrisinin Türkiye’nin toplam üretim, istihdam ve ihracatında önemli bir güce sahip olduğunu söyleyen Haluk Erbel şunları söyledi; “Toplam gayri safi milli hasılanın yaklaşık %7’sini bu iki sektör sağlıyor. Türk Ekonomi Bakanı’na göre bu sektörler 2014’deki toplam ihracat hacminin %19’unun oluşturdu. Ve Türkiye’de 918.000’den fazla çalışanıyla 53.000’den fazla tekstil ve giyim şirketi bulunuyor.”
Haluk Erbel, 2002-2013 döneminde Türk tekstil ve hazırgiyim endüstrisinin, genel ihracattaki artışa paralel olarak 4.5 milyar dolardan 12.8 milyar dolar seviyesine çıktığını söyledi. Sektörün son 10 yılda daha dinamik bir hale geldiğini belirten Erbel, tekstil işletmelerinin daha esnek ve pazara yakın konumda olmasının zorunlu hale geldiğini kaydetti. Türk tekstil endüstrisinin oldukça modern bir teknolojiye sahip olduğuna işaret eden Erbel; “Sektördeki tekstil makinalarının %75’i 10 yaşından daha genç. Bu da modada sürekli değişen trendlere ayak uydurmayı mümkün kılıyor.” dedi.
Rieter’in 1895 yılından bu yana Türk pazarında yer aldığını belirten Haluk Erbel, Erbel Mümessillik olarak 42 yıldır Rieter’i bu pazarda temsil ettiklerini hatırlattı. Erbel sözlerini şöyle sürdürdü; “İplik endüstrisinde sistem tedarikçisi ve çözüm partneri olarak lider konuma ulaştık. Türk iplik üreticileri Rieter’i fiyat, performans ve hizmeti nedeniyle tercih etti. Bunun yanı sıra, Rieter ve Erbel olarak müşterilerin esneklik, kalite ve verimlilik anlamındaki taleplerini de karşılıyoruz. Rieter çözüm ortağı olarak gördüğü Türk yatırımcılara yatırımlarını planlamada, finansede uygun maliyetli kurumlar gerçekleştirme ve bu kurulumların güncel kalmasında yardım ediyor.”