Geliştirdiği 4 çeşit bağlama teknolojisi ile nonwoven segmentinde önemli bir güce sahip olan Trützschler Nonwovens, ITM 2016’da Türk pazarıyla buluştu.
Nonwoven (dokusuz yüzey) üretiminde açmadan sarmaya kadar tüm üretim süreci için makineler ve tesisler üreten Trützschler Nonwovens ITM 2016 fuarında çözümlerini anlattı. Dört farklı bağlama (su jetli veya buhar jeti ile bağlama, iğneleme ve kimyasal bağlama) yöntemini sunan köklü firma, nonwoven üretiminde verimliliği arttırırken işletme maliyetlerinin düşürülmesini hedefliyor. Trützschler Nonwoven Bölge Satış Müdürleri Enrico Murroni ve Dominic Prömpler çözümleri hakkında Textilegence ile ortak bir röportaj gerçekleştirdi.
Trützschler Nonwovens’in tüm alanları kapsayan bir ürün gamına sahip olduğunu belirten Enrico Murroni elyaf hazırlığından geniş çapta elyaf materyalleri için roll üretimine kadar çözümlerinin yer aldığını dile getirdi. Murroni; “Elyaf-pamuk segmenti hızla büyüyor, sürdürülebilir ürünlere olan talep artışı nedeniyle bu alana özellikle ilgi duyuyoruz. Ayrıca termo-bağlama (thermo bonding) süreçlerinde için yeni bir gelişme olan hava yoluyla oluşturma (air-through structuring) gibi yeni teknolojileri tanıtıyoruz.” dedi. ”
4 farklı bağlama teknolojisi ile müşterilerinin bütün taleplerine yanıt verecek donanımda olduklarını belirten Dominic Prömpler yeni çözümler hakkında şunları söyledi; “Buradaki yeni ürünlerimizi geçen yıl ITMA Milano’da sektöre lanse ettik. Yeni nesil su ile bağlama (Hydroentanglement) teknolojimiz Fleissner AquaJet modüler tasarımı ve müşterilerin ihtiyaçlarına tam uyumluğu ile büyük ilgi gördü. Firma olarak kimyasal bağlama, ısıl bağlama ve iğneleme alanlarında kalite ve verimliliği artırırken, maliyeti azaltan çözümlere de yer verdik. Türkiye’de büyük bir potansiyel görüyoruz ve ITM 2016 sayesinde üreticiler ilk ağızdan bilgi alabiliyorlar.”
Türk Nonwoven Sektörü Hazır Ürünlerde Büyüdü
Türk nonwoven sektöründe pamuğun bir hammadde olarak ciddi büyümeler elde ettiğini belirten Enrico Murroni, bu elyafın nonwoven segmentinde tam olarak tanıtılmış bir elyaf olmadığını savundu. Nonwoven sektörende en önemli meselelerden birinin büyüme olduğunun altını çizen Murroni, Türk pazarında teknik tekstillerin daha fazla gelişmesi gereken bir alan olduğunu söyledi. Pazarda ıslak mendil (wipe) gibi hazır ürünlerin ilgi gördüğünü; filtreleme, jeotekstil veya teknik keçeleme gibi teknik uygulamaları kapsayan ürünlerle daha fazla yapılacak işlerin olduğunu kaydeden Murroni, özellikle otomotiv endüstrisine dönük ürünlere odaklanılması gerektiğini ifade etti.
Benzer şekilde, Dominic Prömpler de Türk nonwoven endüstrisinin hazır ürünler ağırlıkta olmak üzere büyük bir ilerleme yaşadığını dile getirdi. Bu yönelişin son dönemde biraz yavaşladığını belirten Prömpler spunlace alanında hareketlenme yaşandığını açıkladı. Farklı pazarlar için yeni ürünlerin üretilmesinin faydalı olacağını savunan Prömpler, özel ürünlerin gelişmeyi sağlayacağını vurguladı.
Prömpler diğer birçok yerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin daha güvenli ve güçlü bir pazar olarak öne çıktığını söyledi. Prömpler sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye nonwoven pazarında hareketlenmenin devam edeceğini düşünüyoruz. Biz de bu hareketlenmeyi en son çözümlerimizle desteklemek istiyoruz. Dönüp baktığımızda son 1,5-2 yıldır müşterilerimizin büyük bir kısmı Türkiye’den geliyor. Bu önemli bir gelişme. Ayrıca Türk müşterilerimizin dış pazarlara açılması bizleri memnun ediyor. Bu müşterilerimiz sadece Türk pazarında değil küresel pazarda var olmayı hedefliyor.”
Müşteriler Deneme Üretimler Yapabiliyor
Trützschler Nonwovens’ın 2’si nonwoven için olmak üzere 3 araştırma merkezine sahip olduğunu hatırlatan Dominic Prömpler, çeşitli amaçlar için Pilot non-woven hatların bulunduğunu, müşterilerin buralarda deneme üretimler yaparak yeni üretim süreçlerini inceleyebildiğini açıkladı. Prömpler müşterilerin böylece hangi segmentte nasıl bir yatırım yapacağına dair net görüşler elde ettiğini belirtti. Sektörü en son gelişmeler hakkında bilgilendirmek için sempozyum ve konferanslarda sunumlar yaptıklarını dile getiren Prömpler, teknik tekstiller alanındaki non-woven üretim teknolojilerinin farklı ihtiyaçlara yanıt veren bir çeşitlilik oluşturmak için kullanıldığını, bu yüzden bilgilendirme ve kişisel müzakerelerin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Makine geliştirme süreçlerinde de bu teknik merkezlerden yararlandıklarını açıklayan Prömpler, yeni parçaların, makine ve işlemlerin müşterilere sunulmadan önce buralarda uzun süre test edildiğini ve elde edilen analiz verileri ile sürekli geliştirmelerin yaşandığını kaydetti.
Temel Hedef Müşteri Memnuniyeti
Pazar çalışmaları hakkında görüşlerini açıklayan Enrico Murroni, temel hedeflerinin en yeni makinaları pazara sunarak yüksek düzeyde müşteri memnuniyeti sağlamak olduğunu belirtti. Murroni; “Memnuniyet ve makina performansı birlikte gelişiyor. Makinalarımızı sadece geliştirildiği uygulamada değil, her uygulamada görmek bizi memnun eder. Makinalarımızı bizim düşündüğümüzden farklı olarak diğer teknik uygulamalarda görmeyi arzu ediyoruz.” diye konuştu.
Nonwoven pazarlarında büyümenin sürdüğünü ifade eden Murroni özellikle Orta Doğu pazarında dikkat çekici bir büyüme öngördüğünü; buna karşın dünyanın en büyük pazarı konumundaki Çin’de yavaş bir toparlanma olduğunu; Latin Amerika pazarında ise herhangi bir büyüme beklemediklerini aktardı.